Kitap Tanıtımı |
“Benan Bilek’e önceleri kızmıştım, neden bunca yıl yazmamış beklemiş diye, ama sonra anladım... Yazdıklarındaki yaşanmışlık ya da hadi adlı adınca söyleyelim bilgelik hem onun hem bizim beklememizi gerektirmişti. Elinizde tuttuğunuz kitapta sözcükler de hayatlar da insanlar da olgunlaşmıştır, dikkat ediniz. O yüzden de tam lezzetindedir, dahasını istetir. Onun kahramanları kaleminden, sayfasından çıkar sizin evinize girer, şöyle bir dolanır, belki iki çift de laf eder ve sonra hikâyedeki yerine geri döner. Bir bakarsınız tasvir ettiği evin kapısındasınız, bir bakarsınız anlattığı masada yemek yiyorsunuz. Birbirinden farklı bu öyküleri okurken de gözlerinizi dört açmanızı öneririm. Zira hepsi tıpkı bu dünyada olduğu gibi birbirlerine açılan kapılardır. Karşınıza kim çıkacak ne anlatacak bilemezsiniz. Okurken birden bir piyano sesi duyar yahut kendinizi bir evin önünde merdivenler önünde otururken bulursanız şaşırmayın. Samuel Taylor Coleridge’in dediği gibi belki de rüyadan uyandığınızda avucunuzda cennetten kalma bir çiçek bulacaksınız.” Aslı Perker (Tanıtım Bülteninden) ) |