Kitap Tanıtımı |
Vecihi Hürkuş bir uçma sevdalısı idi. Uçağın zor bulunduğu bir memleket ve dönemde uçtu. Bununla yetinmeyip Kurtuluş Savaşı'na gökyüzünden katıldı, binlerce askerin gökyüzünde aradığı umut oldu. Kazanılan bağımsızlık sonrası durmadı, ilk Türk yapımı uçağı üretti. Yetinmedi, Türkiye'nin İlk sivil havacılık okulunu kurdu. Türk havacılığının pek çok önemli tarihine imza atmakla geçen bir ömür sonrası insanoğlunun Ay'a ayak basmak için yola çıktığı 16 Temmuz 1969' da yaşama veda etti. Araştırmalarımda Vecihi Hürkuş'un hayatını hep takip ettim.
Orhan Bahtiyar bir yazma sevdalısı. Okurun zor bulunduğu bir memleket ve dönemde üçüncü romanını yazdı. Yetinecek mi? Takip ediyorum. -SUNAY AKIN-
1.Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'nın tüm yıkıcılığıyla sarmalanan Anadolu toprakları, adı bilinmeyen sayısız kahramanla dolup taşsa da, içlerinden biri vardır ki, imkânsızı başarmayı kafasına koymuştur. Ülkenin iki elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki tayyarelerinden birini kullanacak ve vatan savunmasında düşmanlara kök söktürecektir, hem de teknolojik yönden üstün son model tayyarelere karşın neredeyse bir hurdayla uçarak yapacaktır bunu.
Azimli bir Türk pilotu olan Vecihi Hürkuş bu imkânsız dileğini gerçekleştirir; daha pek çok imkânsız şeyi de An gelir, düşmanların hem korku hem de saygıyla andığı bir lakaba da sahip olur: Kara Tehlike.
İşte Gece Tayyarede Açıkta Vecihi Hürkuş'un, namı diğer Kara Tehlike'nin romanıdır; daha doğrusu, onun hayatındaki en tehlikeli, en akıl almaz, en gözü pek ve en tehlikeli yedi yıllık dönemin yarı belgesel içerikteki aktarımı İnanılmaz kahramanlıklar kadar, uzun süren bir esaretin de yer bulduğu bir destan
Böyle bir destanı, Vecihi Hürkuş'un hayatına en çok vakıf olan isimlerden Orhan Bahtiyar'ın akıcı kaleminden okumaksa, başlı başına bir keyif. |