Kitap Tanıtımı |
Gece: uykunun, korku ve tehlikenin zamanıdır. Karanlık kötülüklere gebedir, korku bilinmeyenden beslenir. Uyku insanın savunmasız halidir; bilinçten de, maskelerinden de soyunmuştur insan.
Gündüz ve gece, uyanıklık ile uyku ayrı dünyalardı bir zamanlar; insanoğlu ateşi bularak karanlık ve soğukla baş etmeye, geceyi aydınlattı, ama rüyalarında gecenin karanlık ve soğuk yüzüyle başbaşa kalmaktan kurtaramadı insanı.
Çarpıcı bir ustalıkla kaleme alınmış bu kitapta, A. Alvarez, geceyi bütün yönleriyle inceliyor. Onu nasıl aydınlatır; güvenli kılmak için neler yaparız? Rüyalarımızı hangi "dillerde" görürüz? Gecenin izindeki bu yolculuk, neon ışıklarıyla aydınlatılmış şatafatlı sokaklardan polislerin gezdiği puslu yeraltı mekanlarına ve ruhumuzun ücra köşelerine kadar uzanıyor. Alvarez, "gece korkuları"nın hem dehşete düşürüp hem de ilham verdiğini; rüyaların zihni hem özgürleştirdiğini hem de bilinçdışının gizli dünyasına giden kapıyı araladığını anlatıyor. |