Kitap Tanıtımı |
Kış geceleri uzun olurdu bu topraklarda günlük işler bittikten sonra yemek yenirdi hep birlikte. Çay demlenir, çerez çıkartılırdı masalara. Bütün ev halkı bir odada (gürül gürül yanan sobanın efrafında toplanılır) dedemin bize anlattığı hikayeleri dinlerdik. Kimi zamanda yaşanmış öyküleri anlatırdı. Gaz lambasının ışığında hüzünlü bir o kadarda acı öyküleri anlatırdı.
Ne kadar çileli bir yaşamımız varmış. Azrail bile fazla mesaide buralarda diye düşünürdüm. Gün geldi elektrik girdi hayatımıza, birer birer dağıldık odalara aynı evde yalnızlaştık, yabancı olduk. Televizyon başında dedem uyuklamaya başladı çay bilem sofralara küstü. Gaz Lambasının gidişiyle aynı evde yalnızlaştık, yabancı olduk bir birimize oysa gazlambasının ışığında mutluyduk. İşte o günlerde beynime yer etmiş bu öyküleri artık gün ışığına çıkartmak istedim. Günahı ile sevabı ile halen hayalimde bir gaz lambası yanıyor fitili olmasada. |