Finansal Sistem Yapısı İşleyişi Yönetimi ve Ekonomisi
ISBN 9789755114033
Yayınevi Birsen Yayınevi
Yazarlar K. Batu Tunay (author)
Kitap Tanıtımı ÖNSÖZ Ulusal ve Uluslararası finansal sistemlerin mimarisinin tüm yönleriyle açıklandığı bu kitapta; finansal kurumların yapıları, işleyişleri ve yönetimleri, finansal piyasalar, finans teorisinin temel kavramları ve finansal ekonomi gibi konular ele alınmaktadır. Toplam 32 bölümden meydana gelen kitapta; 1800'den fazla mesleki kavram ve deyimin Türkçe ve İngilizce karşılıklarının yanı sıra, konu anlatımlarını destekleyen 300'ü aşkın tablo, grafik ve şekil yer almaktadır. Temelde üniversitelerin ekonomi, işletme ve finans bölümlerinde öğrenim gören ön lisans ve lisans öğrencilerine yönelik olan bu kitap, finansal piyasalarda ve kuruluşlarda çalışmak isteyenlerin mesleki yeterlilik sınavlarına hazırlanmaları için de elverişli bir kaynaktır. İsju kitap, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsünde, ardından Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Fransızca Kamu Yönetimi Bölümünde ve Yıldız Teknik Üniversitesi Meslek Yüksekokulunda verdiğim Finansal Hizmetler Ekonomisi, Bankacılık, Para Teorisi ve Politikası derslerinin notlarının geliştirilmesiyle doğmuştur. Aslına bakılırsa, çok uzun bir süreden beri finansal sistem, finansal kurumlar ve parasal ekonomi konularını bir arada ele alacak bir kitap yazma düşüncesi kafamda hep vardı. Ancak bu düşüncemi, 2001 yılı Ekim ayında Yıldız Teknik Üniversitesi Meslek Yüksekokulunda göreve başladıktan sonra gerçekleştirme olanağı bulabildim. Geçen dört yıl zarfında, araya kimi duraklama dönemleri girse de yoğun bir çalışmanın ürünü olarak bu kitap ortaya çıktı. Verdiğim derslerde, kitabımın bazı bölümlerini öğrencilerimle paylaşma ve pedagojik açıdan sınama olanağını da elde ettim. Böylece uygulama sırasında gördüğüm sorunları giderme ve eksiklikleri telafi etme imkanım oldu. Elinizdeki kitabı tasarlarken, beni yönlendiren ve teşvik eden en önemli unsurlar, öğrencilerimin öğrenme isteği ile parıldayan gözleri ve ne yazık ki kitap almaya ayırabilecekleri geniş bir bütçeleri olmayışıydı. Dolayısıyla, onlara yapabileceğim en büyük katkının mümkün olduğunca daha fazla mesleki derse kaynak oluşturabilecek bir kitap hazırlamak olduğuna karar verdim. Fakat böyle geniş kapsamlı bir kitabın teknik konularda yüzeysel kalmak gibi bir riski olacağı da açıktır. Bu kaygı, beni kitabın kapsamından taviz vermeden ve gereksiz detaylara girmeksizin teknik açıdan önem taşıyan konuları etraflıca ele alan bir kurgu oluşturmaya itti. Belki de bu kitabı kaleme alırken yaşadığım en önemli sorun sözünü ettiğim kurguyu oluşturmak ve tekrarlardan kaçınmak olmuştur. Diğer taraftan, kuşku yok ki, hem geniş kapsamlı hem de teknik anlamda derinlemesine bilgiler içeren bir çalışma yapmak fazla iddialı ve güç bir hedeftir. Üstelik son derece hızla değişen ve gelişen finans ve finansal ekonomi alanlarında. Ancak, günümüzün şartlarının güç hedeflerin gerçekleştirilmesini zorunlu kıldığı ve başarılamasa bile bu hedefe, ulaşmanın denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sözünü ettiğim hedefe ulaşıp ulaşamadığımın takdirini değerli okurlara bırakıyorum. Umarım, çabamın özündeki iyi niyet yapmış olabileceğim hataların mazur görülmesini sağlar. Finansal sistem, gerek dünyada gerekse ülkemizde en hızlı değişen ve gelişen sektörlerden birisidir. Baş döndürücü teknolojik gelişmelerin desteklediği artan küreselleşmenin ekonomi alanında en iyi gözlemlendiği sektörün de finans sistemi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Temel amacı, fon transferi sürecine etkinlik kazandırarak genel ekonomik etkinliği sağlamak ve sürekli kılmak olan finansal sistemin önemi ayrıca kritik etmeye gerek olmayacak kadar ortadadır. Küreselleşme, bu amacı değiştirmemiştir, ancak yollar ve araçlar eskiye oranla son derece farklıdır. Yeni finansal ürün ve hizmeter inanılmaz şekilde artarken, yerleşik finansal aracılık da gerek fonksiyonları gerek türleri ve gerekse işleyiş açısından hızlı bir dönüşüm içerisindedir. Türk finans sisteminin de bu gelişmelerden soyutlanması beklenemez. Türk finans sistemi, 1980den sonraki dönemde içine girmiş olduğu dönüşüm süreci sonucunda, kurumlan ve kuralları ile sanayileşmiş batı ülkelerindeki yapıya son derece benzer çağdaş bir görünüme kavuşmuştur. Bununla birlikte, sürecin aksaksız işlediği ve sancısız geçtiği söylenemez. Zaman zaman izlenen yanlış politikalar nedeniyle sektörün kırılganlığı artmış ve ciddi krizlere maruz kalmıştır. Sonuç olarak, tüm olumsuzlukları ve sorunları başarıyla atlatmasını bilmiş olan Türk finans sisteminin uluslararası entegrasyon düzeyi yükselmiş ve modem dünyadaki diğer finans sistemleri ile benzer dinamikler sergilemeye başlamıştır. Bu açıdan, kitabın zamanlamasının da yerinde olduğu kanısındayım. Son dönemde yaşanan finansal krizler, ulusal finans sistemimizin mimarisinin hem yasal hem de kurumsal açıdan büyük ölçüde tamamlanmasını sağlamıştır. Ayrıca uzun yıllar sonra makro ekonomik istikrarın yeniden sağlanmış olması ve sürdürülebilir bir büyüme yakalanması, yakın gelecekte finans sistemimizin derinliğinin artacağı konusunda umut vermektedir. Elinizdeki kitabın alanı ve ele aldığı konular itibariyle özgün olduğu iddiasında değilim. Genel olarak, bu kitap geniş kapsamlı bir literatür araştırması ve derlemesi olarak nitelendirilebilir. Bununla birlikte, konuyla ilgili olanların derhal fark edecekleri gibi, hem kurgusu hem de konuları işleyiş tarzı açısından yadsınamaz bir orijinalliği vardır. İncelemelerim sonucunda görebildiğim kadarıyla, finans sistemini tüm kurum ve kurallarıyla ele alan; yapısını, işleyişim, yönetimini ve ekonomisini bir arada irdeleyen kitaplar en azından ulusal yazınımızda bulunmamaktadır. Bu nedenle okurların finansal sistemin karmaşık mimarisini gözlerinin önünde canlandıramadıklarına ve kafalarında fikri bir kopukluk oluştuğuna inanıyorum. Ümit ederim ki; az da olsa çalışmam etrafımda sıkça gözlemlediğim bu sorunlara da katkıda bulunsun. Son olarak, kitabı kaleme alırken benzer konudaki batılı yazarların kitaplarından üslup anlamında önemli ölçüde etkilendiğimi de itiraf etmeliyim. Ekonomi ve finans alanlarındaki teknik çalışmaların hemen her zaman öğrenciler ve zaman zaman da akademisyenler için bir hayli sıkıcı oldukları bilinmektedir.