Kitap Tanıtımı |
I. Konunun Takdimi
Ülkemizde sinema sektörü günden güne gelişmekte, buna bağı olarak sinema sektörüyle ilgili artan ve bazıları ilk defa ortaya çıkan hukukî meselelerin de çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bir sinema eserinin meydana getirilmesi için ister dizi film ister sinema filmi isterse belgesel ya da çizgi film vb. olsun bir çok sözleşmenin akdedilmesi gerekir. Bunlardan belki de önemlisi bir filmin meydana getirilmesi amacıyla akdedilen sözleşmedir. Film ya da sinema sektöründe akdedilen sözleşmelerin hemen her zaman merkezinde yer alan yapımcı, sipariş verenle bir filmin (sinema filmi, dizi film, çizgi film, belgesel film vb.) meydana getirilmesi hususunda anlaştıktan sonra1 her bir oyuncuyla, diğer icracılarla, yönetmenle, senaristle, müzik yapımcısıyla, teknik ekiple vb. ile sözleşme yapmakta ve ekibi oluşturarak bir filmin ortaya çıkmasını temin etmektedir2. Yapımcı, bir yandan kendisine sipariş verene karşı filmin meydana getirilmesini üstlenirken diğer yandan yukarıda sözü edilen kişilere karşı da her birinin yerine getirdiği işgörme faaliyetinin karşılığını ifa etme borcu altına girmektedir. Yapımcıya bir filmin meydana getirilmesi için sipariş veren çoğu zaman bir televizyon kanalıdır. Televizyon kanalı, özellikle dizi film meydana getirilmesi hususunda yapımcı ile anlaşmaktadır. Genellikle yapımcı, bir filmin meydana getirilmesine ilişkin projeyi, fikri, bir taslak ya da teklif olarak televizyon kanalına sunmakta, uygun görülür, anlaşma sağlanırsa filmin meydana getirilmesi aşamasına geçilmektedir. Fakat her zaman bu sıraya uyulması olması hukuken zorunlu değildir.
Bu çalışmada, film yapımı sırasında karşılaşılabilecek bütün sözleşmeleri incelemedik. Esasen bir monografide, film yapımı sırasında karşılaşılan bütün sözleşmeleri incelemek çok güçtür. Bu yüzden sadece film yapım sözleşmesinden ayırdetmek amacıyla, film yapımı sırasında hemen her zaman karşılaşılan sözleşmeleri kısaca belirtmekle yetindik. Film yapım sözleşmesini incelerken de, kavramı, hukukî niteliği, unsurları, uygulanacak hükümleri ve benzer sözleşmelerden farkları ortaya koyduktan sonra tarafların borçları ve nihayet sözleşmenin öne çıkan sona erme sebepleri üzerinde durduk.
II. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı Filmlerin, özellikle de sinema filmleriyle dizi filmlerin meydana getirilmesi hem ciddi bir emek hem büyük bir organizasyon hem de önemli bir maliyet gerektirir. Onlarca, hatta yüzlerce kişinin birlikte çalışması; çalışanlar için gerekli malzeme, ulaşım, kostüm vb.'nin zamanında ve yerinde sağlanması, yerine göre milyonlarca Liralık maliyetin karşılanması icap eder. Bütün bunların gerçekleştirilebilmesi için onlarca sözleşmenin akdedilmesi de zorunludur. Meydana getirilen film üzerinde (ve film üzerindeki malî haklara dair) tasarrufta bulunabilmesi için yapımcının, teknik ekiple, oyuncularla, senarist ve diyalog yazarlarıyla, müzisyenle vs. sözleşme akdetmesi ve deyim yerindeyse, haklan toplaması gerekir. Bu çalışmanın konusu olan film yapım sözleşmesi, iki hukuk disiplini ile yakından ilgilidir. Bir filmin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu3 kapsamında sinema eseri niteliğine sahip olabilmesi karşısında fikir ve sanat eserleri hukukuyla, bir sözleşme olması dolayısıyla da borçlar hukukuyla ilgilidir. Pek çok problemin çözümünde bu iki disipline dair hükümlerin, esasların nasıl uygulanacağı ya da hangisinin uygulanacağı problemiyle karşılaşılır. Çalışmanın amacı, fikir ve sanat eserleri hukukuna göre sinema eserleriyle ilgili bütün uyuşmazlıkları çözmek olmadığı gibi bir sözleşmenin ifasıyla ilgili problemlerin tamamını çözüme kavuşturmak da değildir. Amacımız, her iki disiplini de dikkate alarak film yapım sözleşmesiyle ilgilitemel hususları ortaya koymaktır.
Diğer taraftan, fikir ve sanat eserleri hukuku bakımından "eser" niteliği taşımayan filmler ile de karşılaşılabilir. Çalışmada, "eser" niteliğini haiz olmayan bu türdeki filmlerin meydana getirilmesini de inceledik. |