Kitap Tanıtımı |
Göksenin Abdal çeviriye yeni bir yönüyle bakıyor: Feminist Çeviri Paradigması. “Feminist çeviriyi geniş bir tarihsel ve düşünsel bağlama oturtarak, üstelik bunu klasik anlatılardaki gibi Kanada ekolünden başlamak yerine, çeviribilimin 19. yüzyıldan itibaren geçirdiği farklı dönemeç ve dönüşümlerle ilişkilendirerek yapan Feminist Çeviri Paradigması, feminist çeviriye giden yolu aydınlatmada okura hem kuramsal ve tarihsel genel bir çerçeve, hem de uygulamaya dair bilgiler ve sorular sunuyor.” Emek Ergün Yirminci yüzyılın en önemli sosyal hareketlerinden ve düşünce geleneklerinden biri olan feminizm bugün yaşadığımız hayatı da belirlemeye devam ediyor. Toplumsal hayattan dışlanan, emekleri ve entelektüel güçleri yok sayılan kadınlar hak ettikleri yerleri büyük mücadelelerle kazandılar, kazanmaya devam ediyorlar. Geçmiş çağların bütün önyargıları bir bir kökünden sökülürken, kadın hareketinden beslenen düşünceler yeni kapılar, yeni perspektifler açıyor. Çoğu kez kadınsı bir emek biçimi sayılan çeviri ve çeviribilim çalışmaları da feminizmden etkilendi. Feminist düşünce sadece çeviri tarihindeki kadınları, kadın emeğini görünür kılmakla kalmadı, aynı zamanda feminist çeviri yaklaşımını da beraberinde getirdi. Çeviribilimin önemli bir kolu haline gelen feminist çeviri, son yıllarda heteroseksüellik dışındaki yönelim ve kimliklerin cinsel özgürlük mücadelesinden de beslenerek gelişti. Göksenin Abdal Feminist Çeviri Paradigması’nda bu yeni alanın tarihini, temel kuramcılarını ve gelişme yönünü ele alıyor. Feminist çeviri paradigmasının Alman romantiklerine kadar uzanan tarihsel köklerini sorgulayan bu kitap çeviribilime “gelecek kadındır” perspektifinden bakışın bir ürünü. (Tanıtım Bülteninden) ) |