Kitap Tanıtımı |
Bu kitapta Federal Almanya'nın yabancılar politikasının çeşitli evrelerinin ele alınıp çözümlenmesi amaçlanmaktadır.
Yabancılara karşı sergilenen tutum, yabancıların, Yabancılar Hukuku'nca belirlenen hukuki statülerine işaret eder. Çalışmada, Yabancılar Hukuku'nun temel düzenlemelerine ve oluşum koşullarına değinilmesi temelinde ışık tutulması amaçlanan bir başka konu ise hukuk-siyaset ilişkisidir. Somut olarak şu soruya yanıt aranacaktır: Genel hukuk sistemi, yabancılar politikasına ilişkin uygulamaları ne kadar ve nereye kadar bağlar; ya da -başka bir deyişle- (bu uygulamaların temelini oluşturan) Yabancılar Hukuku'nu, (klasik-liberal) burjuva hukuk normlarının kıstaslarıyla ciddi bir biçimde değerlendirmek ne kadar mümkündür?
Tarihsel açıdan bakıldığında "yasaların akla uygunluğu" talebini tüm önemli yeniçağ devlek kuramlarında görmek mümkündür. Zira, Avrupa burjuvazisi, siyasi ve iktisadi bakımdan özgürlükler elde ettikçe ve feodal gelenekleri kıran yeni üretim ve iletişim tarzları geliştikçe bu yeni toplumsal şartlara "ayak uydurabilecek" bir hukuk sistemi arayışı da yoğunluk kazanmıştır. Hukuki normların anlaşılabilirliği ve hesap edilebilirliği, ilkin Sözleşme Hukuku'nda görülmüştür; dolayısıyla da "mülkiyet piyasası topluluğu"nun oluşmasıyla ve gelişmesiyle sıkı bir ilişki içindedir.
Burjuva hukukunun gelişmesi, ekonomiden bağımsız değerlendirilmese de günümüzde, ekonominin önemi (en azından kuramsal olarak) ciddi ölçüde azalmıştır. Halen (akla uygunluk ve genel geçerlilik ile temellendirilen) hukuki güvencenin sağlanması sadece belli bir toplumsal alanla sınırlı kalmadığı gibi, "hukuk devletinin temel ilkesidir".
Burjuva hukukunun değinilen bu normları (ve, daha genel anlamda, parlamenter-demokratik sistem) Yabancılar Hukuku'nun işleyişini geçmişte ne yönde etkilemiştir ve halen ne yönde etkiliyor? Çalışmanın sonucunda bu soruya verilen yanıta bağlı olarak Yabancılar Hukuku'nun düzenlemelerinin hangi işlev(ler)e sahip olduğu da açığa kavuşacaktır. |