Kitap Tanıtımı |
Biz Türklerin bu dille tanışması; çok eski devirlere, hemen hemen onun doğduğu ilk yıllara tesadüf eder. Farsça, Cumhuriyet inkılâbından önce kurulmuş olan Müslüman Türk devletlerinin bir kısmında resmî dil, edebiyat ve kültür dili; bir kısmında ise yalnız edebiyat ve kültür dili olarak kullanılmış, sadece bilim ve fikir adamları, edipler ve şairler değil, aynı zamanda devlet adamlarından bir kısmı da, bu dilde eser vermiş ve o, Osmanlıcanın oluşmasında, özellikle ona malzeme sağlmada çok önemli bir rol oynamıştır. Bundan dolayı Fars dili, bizim için komşu Rus, Yunan, Bulgar ve hatta İngiliz ve Fransız dilleri gibi herhangi bir yabancı dil değil, kendi dilimizi, edebiyatımızı, tarihimizi, sanatımızı, belki de tüm kültürümüzü araştırmayı düşündüğümüzde, ilk başvurmamız gereken bir dildir.
...
Bu çalışmada, genellikle tasvirî metod uygulandı. Ancak imkân nisbetinde tarihselliğe ve bilimselliğe de riayet edildi. Kısmen de olsa tefsirî ve tahlilî olmasına gayret sarfedildi. Sarf kısmında cümle esas alınarak, kelimelerden cümleye değil, cümleden kelimeye gidiş denendi ve bu sebeple sarf konuları işlenirken bile, zaman zaman, fakat zorunlu olarak nahivsel kavram ve deyimlere de yer verildi. Elbette örnekler verilirken, çok kolayları yanında, biraz zorlarından da tercihler yapıldı.
(Önsöz´den) |