Kitap Tanıtımı |
Umut ve hayaldir, hücrenin duvarlarına karşı durabilen. Umut ve hayaldir, hücre mahkûmuna insan olduğunu ve dayanması gerektiğini geveze bir kuş gibi mütemadiyen fısıldayan. Umut ve hayaldir 12 Eylül'ün tutuklayamadığı, zapt edemediği, deviremeyip, baş edemediği nadir kavramlardan biri... Hücre, bedenlerin zapt edilirken, ruhun alabildiğince uçtuğu yerdir. Bedenlere hücreden çıkış mı? Kim bilir? Bir çıkış varsa da ne zaman? Kim bilebilir?
Ah güzel ülkem seni karşılıksız sevmenin bedeli ne kadar ağır! Seni bölmek isteyenlere iltifat ve helikopter seyahati; seni sevenlerine de acı, ıstırap, işkence, hakaret, gözyaşı ve ölüm düştü. Bunca ağır bedel den sonra seni sevmekten vazgeçmek mi? Ey sevgili, senin uğruna çekilen bunca şeyden sonra vazgeçmek var mı? Daha bağlandı gönül aşkına; ama bundan sonra aşığına zulmetmek yakışmaz sana.
Onlar derin bir sevdanın çocuklarıydı...
Onlar hedef tahtasının tam ortasındaki noktaydı.Kendilerini merkez sandılar... Hedeftiler, bilemediler. Batı rüzgârları soğuk esti zamansız. Sonra Eylül geldi, güçlü kuvvetli kollarıyla gerdi yayını. İthalmalıydı yayı, Anadolu'nun çam ormanlarından gelmişti oku. Talimliydi önceden.Vaktiydi. Tam zamanıydı. Gerdi yayı elleri titremeden bıraktı. Ok gitti, gitti,gitti... Kendi gibi Anadolu çam ormanlarından gelen, çam kokulu hedefin üzerindeki noktayı buldu. Ve ... Eylül, emredildiği gibi tam 12'den vurdu. |