Kitap Tanıtımı |
"Sevim le (...) 5 Ocak 1955 te evlendik (...) Bir gün sonra pazara rastlıyordu. Erken kalktığımı ve hazırlandığımı gören Sevim Hayrola dedi. Bugün de çalışacak mısın? Hayır cevabını verdim. Pazar günleri parti çalışmalarım içindir...
(...)
Yorgunduk. Aç ve susuzduk. Daha da kötüsü o taş zemin üstünde oturmak zorundaydık. Yanlarında gazete bulunanlar yere serdiler. Olmayanlar kendisini taşın üstüne bıraktı.
O akşam su ihtiyacımızı ise tuvalet muslutlarından sağlayabilecektik. Ya tuvaletler? Onu koğuş kapısındaki nöbetçilere söyleyecektik.
(...)
Perşembe sabahı dergi bürosuna gitmek için evden çıktım. Elli altmış adım ya atmış ya atmamıştım. Kahverengi paltolu, orta boylu, pos bıyıklı ve kasketi kaşlarının üstüne iyice eğilmiş bir adam başıma elindeki kalın sopayı indirdi. Ardından da Başbakan ın aleyhine yazar mısın? diye bağırarak kaçmaya başladı." |