Kitap Tanıtımı |
Şiir üzerine poetik yazılar kaleme alan, deneme ve eleştiriler yazan Ömer Erdem, beşinci şiir kitabı olan Evvel de, eski söyleyişleri, metafiziksel duyuşları, yeni biçimlerle yeniden yorumluyor. Günümüz şiirinin nitelikli ve verimli isimlerinden biri olan Ömer Erdem, günlük hayattan devşirdiği sözlerle kendine özgü bir dünya kuruyor ve bu dünyanın haritasını, Evvel in sayfalarına çiziyor
Evvel, Ömer Erdemin beşinci şiir kitabı. Günümüz şiirinin nitelikli ve verimli isimlerinden biri olan Ömer Erdem, bu kitabında günlük hayattan devşirdiği sözlerle kendine özgü bir dünya kuruyor. Eski söyleyişleri, metafiziksel duyuşları yeni biçimlerle yeniden yorumluyor.
Tadımlık
söylenecekler daha söylenmeden evvel
sen gelmeden ve ben gitmeden evvel
taşları kaldıracak kaslar gelişmeden evvel
toprak ve sudan ve tüf ve lavdan evvel
damladan evvel ve baldan ve kanattan evvel
bilinen ve bilinmeyen ne varsa onlardan evvel
tutamıyorum dilimi yerimde duramıyorum öyle evvel
ormanların gölgelerinde ışıklar kaybolmadan evvel
böcek yankıları kalplerden göçmeden evvel
nehirlerden evvel meşenin şarkısından evvel
balığın dişinden evvel ateşin külünden evvel
gitmiştik her şeyden öteye bir gölün dibinden evvel
mercanlardan evvel steplerden evvel
kuş cama çarpmadan yumurta ve salyadan evvel
önünde yattığımız taşın resimlerinden evvel
boynuzdan evvel ve yosunun nazından evvel
basmadığımız yoldan evvel ve koparmadığımız elmadan evvel
gazozlardan evvel ve yaz sinemalarından evvel
kirpikler ok olmadan evvel ve gözler tuzak kurmadan evvel
petrol köpüğünden evvel ve motor çalımından evvel
kulağa gelen ilk sesten evvel ve düşen ilk yapraktan evvel
daha mezar yokken ve yusuf rüyayı bilmeden evvel
tüyden evvel ve köpeğin kuyruğundan evvel
naldan evvel atın şahından inmeden evvel
verilen sözden evvel ve sözden dönmeden evvel
terazide toz ve saatte akıl çınlamadan evvel
yüz kreminden evvel aynadan ve köprüden evvel
dize derman küsmeden evvel ve bel bükülmeden evvel
yunustan evvel ve miryakefalondan evvel
kılıç vınlamasından evvel tekbir ağacından evvel
ekmek bulanmadan evvel buğday çoğalmadan evvel
şiir Allahın dilinden düşmeden evvel
kamış dağlanmadan evvel kumaş biçilmeden evvel
narh konulmadan evvel taht çakılmadan evvel
töreden evvel ve buzul banyosundan evvel
kerpiçten evvel ve çamurun okulunda samandan evvel
nar çiçeğe patlamadan evvel burçlar düşmeden evvel
yay gerilmeden evvel ve ok ateşlenmeden evvel
kum panayırlarından evvel ve kan kızarmadan evvel
davul vurulmadan evvel duman şişelere sığmazdan evvel
mey damlamadan evvel söz testiden sızmadan evvel
ay vurulmadan evvel demir erimeden evvel
pamuk lif lif atılıp ak beyaz olmadan evvel
el el üstünden kaydırılıp sırta hançer vurulmadan evvel
şimdi neredeyiz diye soruyorsun ondan evvel
yaşanacak başka gümüşler olmalı bundan evvel
kitaptan evvel ve mağaradaki örümcekten evvel
davet gelmeden evvel ve O dağdan inmeden evvel
biz orada olmadan oradayken orada olanlardan evvel
üzümün ve incirin ve hurmanın çapağından evvel
dönüp durup kendi kepeğimizden elenmeden evvel
moğol çığlığından evvel ana karalardan evvel
rüzgarda kabaran gemilerden evvel kırbadan evvel
baharat ambarından evvel zenci zincirinden evvel
altın külünden evvel borsa sütünden evvel
çandan evvel ve çobansız sürüden evvel
yerin altından ve göğün kulelerinden evvel
şimşeğin kalayından evvel ve depremin kanadından evvel
yastıklardan evvel ve çiçek zehrinden evvel
biz ordaydık ve bunu bilmeden bildirilmeden evvel
çıplaklıktan evvel ve doymaktan ve açlıktan evvel
biz ordaydık ve bunu bilmeden bildirilmeden evvel
biz ordaydık ve burayı bilmeden buraya düşmeden evvel |