Kitap Tanıtımı |
Küçük ahşap bir dizi evlerdi
On yıl önce o sokak.
Sonra geniş caddelere çıktık
Apartıman - - sizden uzak.
Tadımlık
GECE VE YAS
Bir köşeye büzülüp
Böyle susmazdım ama
Kapılardan süzülüp
Gece doldu odama.
Bir yağmur ince ince
Çarpıyor şimdi cama
Hasret kaldım sevince
Korku yüzümde yama.
Dalarken gözümde yaş
Ben böyle sonsuz gama
Artıyor yavaş yavaş
Damlardaki ağlama.
LÂDES
Uzayacağa benzer,
Tutuştuğumuz lâdes.
İşi gücü bırakıp
Mezarlığa nâzır
Bir eve taşındım.
Ölüm, sen beni aldatamazsın,
Aklımda!
AİLE
Sağ çıkıp günlük savaştan,
Evin yolunu tutmuşum.
Yemek yedik, çocuklarım uyudu.
İniyor üstüme yavaştan
Allahın beyaz bulutu,
Kederlerimi unutmuşum.
Hayatta olduğuma
Seviniyorum şimdi:
Kavuştum çoluk çocuğuma,
Koltuğuma uzandım, rahatım.
Kahvem içime sindi,
Başladı gecelik saltanatım.
KABUL GÜNÜ
Biliyorum saadet
Bana dünyada gelmez,
Ölümü bekliyorum.
KIR ŞARKISI
Tam otların sarardığı zamanlar - -
Yere yüzü koyun uzanıyorum.
Toprakta bir telâş, bir telâş - -
Karıncalar ötedenberi dostum.
Ellerime hanımböcekleri konuyor,
Ne şeker şey onlar.
Uç böcek, uç böcek diyorum,
Uçuyorlar.
Panın teneffüsü bile
Ilık - - okşamakta yüzü.
Devedikenleri, çalılık vesaire,
Bir âlem bu toprakların üstü.
Tabiatle haşir neşir,
Kırlarda geçen ikindi vakti.
Sakin, dinlenmiş, rahat
Bir gün daha bitti.
KÖRDÜĞÜM
Seni iş başında sırtına geçirdiğin
Siyah gömleğinle seviyorum.
Yanına çekinmeden giriyorum,
Arkadaşların beni tanıyorlar.
Bazan haftalarca yokum ortada
Aklına binbir şey geliyor
Acaba başkalarıyla mı geziyor
O güzel gözlerini saran tasada
Böyle üzüntüler var, biliyorum.
Ama, boşuna bu kuruntun
Küçük bir memurum ona bakarsan,
Aldığım ne, eğlencelerim olsun.
Ölüsünü göstermeyen cins kediler gibi uzağında
Hayalimde ufacık bir yuva kuruyorum.
Sonra yaşamak zorluğu geliyor akla
Dikkat, kapılma aşka.. diyen sesler duyuyorum.
Bu kaygılı günlerimde bir zaman
Sana görünmemeyi yerinde buluyorum.
Orda burda, tek başıma, perişan
Dolaşıp duruyorum.
ZOR GEÇİT
Sen şu evvelce de yazdım:
Siyah gömleğinle, ince
Olmuyor ki ha deyince
Hayat bütün bütün zalım.
Devran döner Âdem-Havva üstüne
Dünya evlilikle baki.
Ama hayat dedikleri
Güçleşmekte günden güne.
Seni beni üzen dertte
Çarpar bir milletin kalbi,
Halkın çoğu bizim gibi
Bunun lafını etmekte.
Geçer hepsi geçer elbet,
Daralmış gönüller ferahlar.
Gelir o eski sabahlar,
Memleket eski memleket. |