Kitap Tanıtımı |
Discours sur l'inégalité 1755 Haziranında yayımlandı ve yazarın daha önce Sanatlar ve Bilimler Üzerine Söylem ve onu izleyen tartışma ile kazandığı ününü doğruladı. Eşitsizlik Üzerine Söylem de iİlk Söylem gibi Dijon Akademisi tarafından teklif edilen (1754) ödül için yazıldı. Ama bu kez ödül bir başkasına, Abbé Talbert'e verildi. Rousseau böyle bir sonucu beklediğini ?Akademiler bu tür parçalar için ödüller sunmaz" sözleri ile belirtir (Confessions, Liv. VIII.; OEuvres, VIII. s. 277). Rousseau sunumunda sorunun ikinci yarısını büyük ölçüde gözardı eder, çünkü ?doğal yasa' düşüncesinin bütününe karşı ikircimli bir tutum gösterir. Bir doğal yasa olduğunu yadsımaz ve zaman zaman kendisi ona başvurur. Gene de Önsöz'de ve ayrıca Toplumsal Sözleşme'nin silinen ikinci bölümünde belirttiği nedenlerden ötürü on yedinci ve on sekizinci yüzyılların ?doğal yasa' kuramcılarının onu tanımlama ve belirleme girişimleri konusunda çok kuşkuludur. ?Doğal yasa'nın ?doğa durumu'ndaki insan tarafından bilinebileceği konusunda ise daha da kuşkuludur. Gerçekte, Toplumsal Sözleşme doğa durumunun analitik bir soyutlama olduğu, gerçekte insanın değil ama hayvanın durumu olduğu, insanın salt insan olduğu için, Doğa ile karşıtlık içinde Tin olan insanın hiçbir zaman bir doğa durumunda varolmadığı düşüncesine ulaşmış görünür.
Rousseau'nun insanı ussal bir varlık olarak görmesi onu insanı ve kültürlerini yalnızca türlüleşebilir olarak değil ama gelişebilir ve eksiksizleşebilir olarak görmeye götürür. Gerçekte insanın ?doğa durumu" denilen şey bile gerçekte kültürel bir durumdur, çünkü homo sapiens Doğadan daha çoğudur, Tindir, gelişebilirdir, ve insan için gelişebilmek ancak bir gizilliğin ya da ilkenin, onun kendisinin yapmadığı ama ona verili bir tinsel özünün olmasıyla olanaklıdır. Eksiksizleşebilmek ilke ile bir olan ereği bütünüyle edimselleştirmektir. Buna göre kültür hiçbir zaman dingin olmayan ve hiçbir aşamasında dingin kalmaması gereken her zaman eksik bir süreçtir, ve yurttaş toplumuna özünlü eşitsizlik önceden varolan bir eşitliğin bozulması değil, ama insanın entellektüel, etik ve estetik eğitim sürecindeki kaçınılmaz eşitsizliklerin ve eksikliklerin anlatımıdır. İnsan ancak ereksel olarak, ancak bütünüyle gelişmiş olarak eşit olabilir, ve erek erişilebileceği için erektir. Rousseau insanı ve insanlığı indirgeyen Aydınlanmadan gelişimin iyiliksever despotizm yoluyla değil, ama ancak özgürlük yoluyla olabileceği vargısını çıkarmasında ayrılır. Aydınlanmanın insanı değersizleştiren kuşkucu bakış açısı ile karşıtlık içinde, Rousseau için insan özgür bir varlıktır, ve ancak özgür bir varlık olarak moral bir varlıktır: Neyin iyi, doğru, haklı, türeli ve gerçek olduğunu ona ancak kendi özsel doğası bildirebilir. ? Aziz Yardımlı
İÇİNDEKİLER
ADAMA ? 9
ÖNSÖZ ? 21
NOTLAR ÜZERİNE DUYURU ? 27
SORU ? 28
BİRİNCİ BÖLÜM ? 31
İKİNCİ BÖLÜM ? 63
ROUSSEAU'NUN NOTLARI ? 96
SÖYLEM İÇİN AÇIKLAYICI NOTLAR ? 123
ROUSSEAU'NUN NOTLARI İÇİN NOTLAR ? 125
SÖZLÜK ? 126
DİZİN ? 127 |