Kitap Tanıtımı |
Lübnan dağlarının bağrında, onunla aynı coğrafyada doğmuşsanız, Ermiş'in yazarından alelâde biriymiş gibi söz edebilir misiniz? Onun şairane sesini, insanı özgürleştiren bilgeliğini ya da isyankâr gücünü coşkuyla andığınız zaman, doğduğunuz yeri yücelttiğiniz zannedilebilir. Bunun aksine, birtakım eleştiriler getirdiğinizde, değerini tartışmaya açtığınızda, büyüsünü bozmaya çalıştığınız-daysa, itiraf edemediğiniz kimi duygular beslemekle ve "sedir ağaçlarına halel getirmekle" suçlanır-sınız.
Ermiş hangi edebiyat türüne aittir? Bu kitapta tutarlı ve sistematik bir felsefe ya da başlığın çağrış-tırdığı üzere bir teoloji arayanların eli boş kalıyor; bu kişilerin omuz silkerek şöyle dediklerini hayal edebiliriz: "Bu kitapta yazılanlar yalnızca şiirden ibaret!" Fakat bu kitap bir şiir derlemesi de değil-dir. Başka bir çağda olsaydık şöyle diyebilirdik: Bu bir bilgelik kitabı...
Edebiyat tarihinde böylesi ün kazanmış ve sayısız okur için küçük bir kutsal kitaba dönüşmüş olduğu halde kenarda kalmaya devam eden ve sanki Cibran gizli saklı, utanılacak ve lânetlenmiş bir yazarmış gibi ceket ceplerinde, evet belki milyonlarca ceket cebinde ama nihayetinde ceket cebinde taşınan başka bir kitap tanımıyorum.
Yayımlandığı günden beri olağanüstü bir hızla kulaktan kulağa yayılan Ermiş tüm dünyayı dolaşan bir fısıltı olmaya devam ediyor: Cesur, güçlü, saf yürekli bir fısıltı...
Amin Maalouf |