Kitap Tanıtımı |
Darînê Daryo, Darîn î lehengê vê çîrokê daxwaza wî li pêş mîr Celadet Alî Bedirxan û li hafa seydayê erd û asiman Ahmedê Xanî min jî soz dayê ku ez li dawiya vê çîrokê van gotinan jî binivisînim û bibêjim: Ev çîroka ha divê bi zimanekî din neyê xwendinê, divê her û her bi zimanê xwe î malê bimîne.
Herweha nîvê êşa lehengê xwe min jê girt, nîvê titûna qelûna wî ya dawîn min kişand, nîvê hêsirên wî min ji kaniyên çavên xwe rijandin, li nîvê textê wî yê razanê min cî da xwe, wê şevê nîvê balîva wî min serê xwe da ser û em bi hev re ketin xewê.
Yazamamanın acısını çekmek
Sürgün, yaratıldığı toprakların dışına atılandır. O, bundan sonra yeryüzünde bir sürgün olarak yaşamak zorundadır. İnsan doğduğu, varlığına bir anlam yüklediği topraklardan ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın, o topraklara, kopamadığı, koparamadığı duygusal bir bağla bağlıdır. Hayatının seyrini değiştiren, ona
yön veren yine bu topraklardır. Bitişi farklı olsa da bütün yolların başlangıcı burasıdır.
İşte Hesenê Metê´nin Epilog adlı öykü kitabında geçen "Êş" öyküsü de yeryüzünde bir sürgün olarak yaşamak zorunda kalan bir adamı konu alıyor. Bu her ne kadar fonda yaşanan bir duyguymuş gibi görünse de sonuç olarak olayın bütün gelişimi bunun çevresinde dönmektedir. Öykü, uzun yıllardır yurtdışında yaşayan
Darin´in -kahramanın adı- kardeşinin onu ziyarete gelmesiyle başlıyor. Kardeşi aslında hayırlı bir iş için gelmiştir. Bütün ev halkı ve aşireti Darin´den şöyle kalınca bir roman yazmasını beklemektedir. Ancak Darin´in yaşamında okumak, iyi bir okur olmak daha ön plandadır. Darin´in kardeşi bütün çabalamalarına rağmen ona bir roman yazdırmayı başaramaz. En sonunda, eğer yazmazsa annesinin sütünü helal etmeyeceğini söyler. Darin çaresiz kendini yazmak zorunda hisseder. Darin yapamayacağı bir şeye soyunmuştur. Yaz(a)mamanın acısını çeker. İçinde çatışmalar yaşamaktadır. Bir yanda ailesi ve tüm köyü, diğer yanda kendisi ve yazamamak vardır. En sonunda annesinin onu bağışlamasını ister ve yazmaz.
...
Hesenê Metê´nin öyküleri dramatik bir yapıya sahiptir. Bu dramatik yapı tamamen "an"da geçeni ortaya çıkarmak içindir. Öyküler bu yapısıyla Anton Çehov´un öykülerine benzemektedir. Xocê Xızır öyküsü buna bir örnek olabilir. Yazar bu öyküde sıradan ve doğal olanı çarpıcı bir biçimde vermeyi başarmıştır.
Hesenê Metê, 1957 yılında Diyarbakır´ın Ergani ilçesinde doğdu ve yaklaşık 20 yıldır Isveç´te yaşıyor. Bugüne kadar yayınlanmış üç kitabı ve bir kaç tane de dünya klasik yazarlarından çevirisi vardır. Epilog, ilk defa 1998
yılında Isveç´ te Nudem yayınları tarafından basıldı. İkinci baskısını ise Türkiye´de Avesta Yayınları yaptı. |