Kitap Tanıtımı |
Buradayım.
Fısıldıyorum, beni duyun.
Sessizlikle savaşırken, gürültülere koşan o adam benim; bedenimdeki her izin sorumlusu yine
kendimim ama hiçbiriniz benim gibi olanları duymadınız.
Bağırıyorum, beni duyun.
Gücüme, bedenime, ruhuma yaptığım her şeyin sorumlusu kendimim ama hiçbiriniz savaş
verenlere ellerinizi uzatmadınız.
Haykırıyorum, beni duyun.
Ellerinizi bedenimdeki yanık izlerine dokundurun, parmaklarınızın ucundan acı akarken
gözlerimin içine bakın; gerçekten görüyor musunuz?
Susuyorum, beni duyun.
Beni gerçekten duyup gördüğünüzde sessizlikte bile beni işiteceksiniz, karanlıkta bile bana
dokunacaksınız ve benimle beraber savaşmaya başlayacaksınız, çünkü gördüğünüz kişi
aslında ben olmayacağım.
Başkalarının topraklarında çürüdüm ve tekrardan yeşermek için kendi topraklarımdan
vazgeçtim. Ben öyle bir yandım ki kimse söndüremedi; kendi külümü yangına çevirmeyi
öğrendim.
Büyüdüm. Fısıldayan ise geçmişti:
"Çocukluğunun çürüdüğü bu toprakta ekilen her tohum ateş
çıkaracak ve senin ormanını sadece yangınlar besleyecek." |