Kitap Tanıtımı |
Normalde son derece sakin olan Elmalı Köy’de son ay içinde olanlar, kıvırcık saçları ve sivri dili yüzünden köyde “Kıvırcık Isırgan” diye çağrılan 12 yaşındaki Elint’in aklını karıştırmıştır. Bir orman çocuğu olan Vahşi Davulcu köy halkına şu sözlerle ne anlatmaya çalışıyordu? Tutturmuşsun elma elma deyi, göremezsin ormanın nimetlerini. Kıvırcık’ın babası ve Öğretmen dahil köy halkının çoğu Vahşi Davulcu’ya karşıydı, bu yabani orman çocuğunun köye sokulmamasını istiyorlardı. Kim haklı, kim haksızdı? Çoğunluğa mı uymalı, yoksa Vahşi Davulcu’yu mu savunmalıydı? “Vahşinin karşısına uygarı koyduk ama gerçekte kim vahşi kim uygar, belki de bunu unuttuk. İnsan olarak kendi yaptıklarımıza tapınırken doğanın verdiklerini hor görür hale geldik. Bugün, saplandığımız bu kördüğümden çıkmanın yollarını ararken en iyi çözümün doğada olduğunu fark eden vahşi davulcu o kadar az ki! Elmalı Köyün Vahşi Davulcusu önce çocuklara ama sonuçta tüm insanlara bu yönde yapılmış bir çağrı aslında.” (Tanıtım Bülteninden) ) |