Eğitim Üzerine
ISBN 9789753556262
Yayınevi İz Yayıncılık
Yazarlar Ahmet Aydoğan (translator) | Immanuel Kant (author)
Kitap Tanıtımı "İnsanın içerisinde gelişmemiş halde bulunan birçok nüveler vardır. Doğal yeteneklerini [birbirlerine göre] uygun nispetler içerisinde inkişaf ettirerek bu nüveleri geliştirmek, ve [böylelikle] kaderini gerçekleştirmesini sağlamak bizim işimizdir... İnsan kendisini iyiye götürecek her türlü eğilimi-istidadı geliştirmelidir; İnsanın ödevi kendisini geliştirmektir; [ruhunu-dimağını] inceltmektir; ve kendisini yoldan sapmış bulduğunda [yoldan çıkanı] ahlâki yasanın boyunduruğu altına sokmaktır... [İ]nsanın bir ödev olarak üstlenebileceği ve kendisini adayabileceği en büyük ve en güç sorun eğitim meselesidir. Çünki anlayış-kavrayış eğitime, eğitim de sırasında anlayışa-kavrayışa bağlıdır. "İyi eğitim sayesinde dünyadaki iyilik adına her şey görünür hale gelir. Bunun için gerekli olan tek şey insanda gizli halde bulunan nüvelerin giderek daha fazla geliştirilmesidir; çünki ruşeym halindeki kötülük tohumları insanın tabii eğiliminde bulunmayacaktır." Dört beş yüz yıldan beri özgürlüğüne yapılan vurgu hiç ihmal edilmeden insanın insanlığıyla uğraşılmakta. Bu amaçla çeşitli veçheleri dikkate alınarak insan tarif edilmeye çalışılmakta ve her bir tarifle birlikte eğitim düşüncesi yeniden şekillendirilmekte. Eğitimin bugün kabul gören anlamıyla bile dünyanın başka hiçbir ülkesinde olmadığı kadar ağır tahrifatlara maruz kaldığı, vahim yaralar aldığı bir ülke bizimki. Hal böyle iken eğitim meselesi bütün bu yaşananlardan sonra bugün hala hangi temel üzerinde konuşulmaktadır? James, Dewey, Skinner vb. gibi Amerikan pragmatistlerinin, zeminini çoktan kaybetmiş düşüncelerine mal bulmuş magribî gibi sarılanlarımız bu kadar çok iken. Kusursuzluk Çabası başlığı altında yayımlanan dizinin bu üçüncü kitabında, kişilik meselesinden sonra şimdi de Aydınlanma nın büyük düşünürü Kant ın eğitim üzerine düşüncelerine yer verilmektedir. Böylelikle Rousseau nun Émile inin ardından, eğitim felsefesinin bir başka büyük temel eseri, yayımından neredeyse iki yüz yıl sonra nihayet Türkçeye kazandırılmış olmaktadır.