Kitap Tanıtımı |
İçerisinde esaslı bir hikâye barındırmayan yolculuklar, yalnızca hareket etmekten başka, sıradan bir yer değiştirmeden öteye gitmez.
Bazı yolculuklar ise hiçbir yere varamadan biter...
Düşünmek istemeyen bir adamın bunun üzerine sürekli düşünüyor olması ne kadar tezat.
Düşündüğüm şeylerle, olduğum şey arasında hayal edemediğim kadar uzun bir boşluk var ve
zihnimdeki bütün düşünceleri kovmak istiyorum, belirsizlik içinde yok olmadan önce. Tanıdıklarım
hep çok fazla düşündüğümü söylerdi. Bulutlara bakıp da onları bir şeylere benzetmekle başlamıştı
aslında her şey... Evet, her şey o zaman başlamıştı. Hayattaki tek büyük problemim, işte bu sebebe
dayanırdı: Düşünmekten hareket edememek. Dış dünya ile bağlarımı fazla düşünerek koparıyor, her
şeyden kaçarak yalnız kalıyordum. Başka kimsenin göremediği içimdeki bu şey, bu tuhaf, uçsuz
bucaksız, sonsuz sayıdaki düşünce, yükseklik korkusu olan bir kuş ya da karanlıktan korkan bir
köstebek gibi hissetmeme neden olurdu. |