Kitap Tanıtımı |
Bu devasa şehrin koca dağınık mahallesinden ayrılıp gitmeyi daha önceleri çok denedim. Her nedense bir türlü beceremedim. Son on dört yıldır yaşamakta olduğum bu muhiti unutmayı, kendimi unutturmayı çok istedim ama bu güne nasipmiş. Artık son ve kesin kararımı vermiş bulunuyorum. Çok büyük bir aksilik olmazsa yarın buralardan ayrılıyorum. Hiç gezmeye fırsat bulanmadığım Kız Kulesi, Galata Kulesi, Nişantaşı sokakları, İstiklal Caddesi anılarımda hüzünleneceğim şekilde yerlerini almayacaklar. Sadece üzerinde iki defa çay içme fırsatı bulabildiğim Çamlıca Tepesi, gezip görme gereksinimi duymadığım adalar, sadece adlarını duyduğum tarihi saraylar, köşkler benim için gereksiz yere ezberlenmiş olan isim kalabalıklarından başka şey ifade etmeyecekler. Sadece birkaç defa bindiğim şehir hatları vapurlarında teneffüs ettiğim nemli deniz havası, yosun kokuları da zaten hatıradan sayılmayacak. Elbette gidişime üzülebilecek bir komşum, arkadaşım olmadığından beni evden veya otogardan yolcu edenim de bulunmayacak... |