Kitap Tanıtımı |
Herkes gibi kendine kendince sebepler bulabileceğin bir hayatın, kim bilir türlü türlü hayatların peşinde olacaksın. Belki de sürükleneceksin. Bir şeyin yahut birinin varlığı, bir başkasının sebebiyken sen bunlar arasında sürekli dolanıp duracaksın. Bazen sebebin bizzat kendisi, bir şeyin kaderini değiştirirken sen de bu değişmelerle kaderini yaşayacaksın. Sen de varacağın menziller için kendine kolayca bahaneler bulacak, korkularınla, endişelerinle yüzleşmekten kaçınacaksın. Sen de herkes gibi olacaksın. Bir anlamı olsun yahut olmasın sebepler, senin için de büyük bir ehemmiyet taşıyacak. Bu yüzden bütün yüklerini omuzlarından atmak bile istemeyeceksin belki. Yalnızca sebeplerle yürüyecek, yalnızca onlarla soluk aldığını düşüneceksin. Neredeyse seni uzaktan fark edebilmenin tek yolu sebepler olacak. Oysa bunlar ortadan kaldırıldığında kendinin de anlamsızlaştığını fark edeceksin. İpin ucunu kaçıracağından korkarak daha fazla sebeplere sarılacaksın. Benim korkum bu.
Garip olan şu ki insan gün geliyor herkesin yükünü omuzlayabileceği bir hayatın ağırlığına sebeplerle sonuçlar arasındaki dengeyle dayanmak zorunda hissediyor kendisini. Böyle sürükleniyor ırmakta. |