Kitap Tanıtımı |
1952'nin baharında anamın deyişiyle 'Eli Bayramında” yani Nevruz'da dünyaya geldim. Canım memleketim Kars'ın en uç ilçesi Kızılçakçak'ın (Akyaka) Küçük Kımıllı (Küçük Durduran) köyünün damı toprak bir evinde 7 erkeğin sonuncusu olarak doğurdu anam beni, iki de bacım toplam 9 kardeş olduk. Anam Gülsüm'ü Toprak, babam Suat'ı (Seyyat) bir ağaç gövdesi bildim. Kardeşlerim dallar çocuklarımız yapraklar ve torunlarımız meyveler... İlk olarak herşeyi anam, babam ve kardeşlerimden sonra doğadan, köyümden, insanlardan, hayvanlardan nitekim etrafımı çeviren dünyadan öğrendim. Okudum, önce toprağı, sonra kitaplar ve sonra insanları. Sonra çocuklarda gördüm gerçekliğin kendisini. Onlarda buldum benliğimi. Öğrenirken öğretir oldum ama yine çocuklardan öğrendim özüne dönmeyi. 35 yıl onların gözündeki ışıltıyla doldum taştım coştum seller gibi aktım. Memleketin dört köşesini gezdim kah katır sırtında, kah eşek sırtında, kah traktörde, kah minibüste... Taktım cefakeş eşimi ve bebelerimi peşime bir de bağlamamı, gezdim durdum derviş misali. Her durduğum yerde, her gördüğüm insanda her yüreğine dokunduğum çocukta, iyilikte, kötülükte, neşede, sıkıntıda, zorlukta döküldü kalemimden kelimeler dörtlük dörtlük...Şimdi bunlar sizin elinizde.70'e merdiven dayadığım ömrümün özeti.Sevdim hayatı sîzlerin gözünden, sizler de sevin hayatı benim dörtlüklerimden... (Tanıtım Bülteninden) ) |