Kitap Tanıtımı |
Kırmızı bir güneş; yumuşak, dolgun ve hoş kokulu. Çiğ olarak tek başına da yenebilir, üzerine biraz zeytinyağı döküp bir tutam tuz serperek de. Kışın konserve olarak da tadına varılabilir; herhangi bir makarna yemeğini ya da pek çok yemeği güzelleştirebilecek, yazdan kalma nefis bir anı olarak da.
Domates, kelimenin tam anlamıyla pomo doro yani altın elmadır. Tomatl, orijinal Aztek ismi 16. yüzyılda Amerika kıtasından Avrupaya geldiğinden beri pek çok ülkenin yemeklerinde başarıyla kullanılmıştır. Tatlı ama asidik, alışılmadık tadı nedeniyle değer görür ve tüm Akdeniz bölgesine yayılır. Yetiştirilmesi için mükemmel bir iklim sunan Akdenizde, pek çok mutfak kültürünün bir parçası haline gelir. Domates, çiğ veya püre olarak; kurutulmuş, kızartılmış, fırında pişirilmiş, dolma haline getirilmiş, graten ya da şekerleme, sorbe veya turşu olarak kullanılır. Bunun yanı sıra domates, tabağı renkli bir dokunuşla süsleyerek, Akdenizin dört bir yanında, hem geleneksel hem de yeni pek çok özel tarifte yer alır. İşte bu yüzden, Academia Barilla, kitapta yer alan 50 tarifi seçti. Domates, bu tariflerden bazılarında karşımıza başrolde çıkar, tıpkı çok sade ama lezzetli bir yemek olan geleneksel domates soslu makarnada olduğu gibi. Kimi tariflerde ise daha arka planda olmasına rağmen hem tadı hem de rengi öylesine önemlidir ki, eğer domatesi çıkarırsanız o yemek kimliğini kaybedecektir. Doğrusu, caprese salatası, o parlak kırmızı dilimler olmadan neye benzerdi? |