Kitap Tanıtımı |
Dünyada semavi dinler olduğu sürece iki şey asla bitmeyecektir. SAVAŞLAR ve AYRIMCILIK... Dünyada ki tüm savaşların ve ayrımcılıkların nedeni sadece dinler değildir, ama bir çok durum için önemli bir kaynaktır. Her ne kadar bu dinlerde kardeşlik mesajları yer alsa da, cinsiyet ayrımcılığı, antisemitizm, İslamofobi, Alevi-Sunni vb..., ayrımcılığı için en önemli kaynaklardır. Bu dini kaynakların değişik yorumları nedeniyle; kişi bir sufi de olabilir, İslam adına baş kesen ve katliam yapan da olabilir ya da iki nehrin arasını kendilerine Tanrı tarafından hediye edildiğini inanan, insanları bombalayan bir ülke haline bile gelebilir. Bu insanların hepsi aynı Tanrı?ya inanmakta olup, aynı Tanrı adına ayrımcılık, katliam, hatta soykırım bile yapabilmektedirler. Ne yazık ki bu dinlere inananlar olduğu sürece, buna benzer ayrımcılık ve savaşlar mutlaka devam edecektir. Eşcinseller de bu ayrımcılıktan paylarına düşeni alacaklardır. Çünkü bu gün için homofobiyi besleyen en önemli kaynaklar Semavi dinlerdir.
Bu kitapta cinsel dürtüsü ile inancı arasında kalan Sinem'in gerçek yaşamı, acıları ve çaresizliği anlatılmaktadır. Ayrıca bu kitapta Türkiye'nin son elli yıllık bir resmini bulacaksınız. Köyden şehre göç ve varoşlarda 1990'lı yılların yaşantısı, cemaat evlerini, üniversitede baş örtüsü sorunu, 2000'li yıllarda muhafazakar bir iktidar sonrası zenginleşen dindar insanların pahalı ve şaşaalı yaşantısını, Başakşehir'de ki imam nikahlı 2. eşlerin yarattığı dramı da göreceksiniz. Baş örtülü bir kızın gözünden yaşamın zorlukları, cinsiyet kaynaklı edilgenlik ve okullarda ki baş örtüsü yasağı ve o kızlara uygulanan ayrımcılıklar da anlatılacaktır. |