Kitap Tanıtımı |
Edebiyat ayrıntılardan oluşur, kimsenin görmediği parçaları kağıda döken kişidir yazar. Seçtiği ayrıntılarla kurduğu dünya o yazarın evrenini oluşturur. Bu hakikat, polisiye roman da çok daha fazla geçerlidir. Çünkü yazar, hakikati gizlemek zorundadır. O nedenle kadınların her zaman iyi polisiye romanlar yazacağını düşünmüşümdür. Ayrıntı okuma yeteneklerinin erkeklere göre daha gelişmiş olduğundan. Ayşe Erbulak bu düşüncemi doğrulayan polisiye yazarlarımızdan. "Hafiye Karılar" başlığı altında çıkan "Çok Şekerli Ölüm", "Limoni Ölüm" ve "Ödüllü Ölüm" adlı eserleri buna iyi birer örnek oluşturuyor. Elinizdeki "Dokuz Oda Cinayetleri" de ayrıntılardan yola çıkarak kurulmuş eğlenceli bir polisiye roman. Polisiye meraklılarına farklı ve keyifli okumalar vaat ediyor. Deneyin seveceksiniz
-Ahmet Ümit-
"Ayşe Erbulak, Hafiye Karılar üçlemesinin son kitabının hemen ardından dördüncü bir kitap yazmaya başlayınca, belki de dayanamaz, o ekiple işi devam ettirir diye düşünmüştüm. Zeynep, Meral, Arda, Deniz amirim oturmuş karakterlerdi ne olsa. Aralarında da okuru hoşnut eden rüzgârlar esip savruluyordu.
"Ne var ki, Ayşe sözünden dönmemiş. Onları geride bırakıp farklı sulara yelken açmış. Bu bildik âlemden çıkarken, onların suç kavramını da geride bırakıyoruz. Cinayet daha kolaylaşmış sanki, pedofili gibi Ayşe'nin daha önce semtine uğramadığı sorunlar gündemde. Ama alıştığımız karakterler giderken bize bir de emanet bırakmışlar. Farklı rüzgârların bu acımasız ikliminde esrarı gene Deniz amirim çözüyor. Sık sık Meral'i, özellikle de gizliden gönül verdiği Zeynep'i arıyor, onun A.B.D.'den gelen e-postalarını heyecanla bekliyor. Kendi ailevi sorunları da var ama, öncelikle ondan bekleneni yapıyor. Suçluların peşine düşüyor!"
-Sevin Okyay- |