Kitap Tanıtımı |
Kamuda, özel sektörde, sivil toplum kuruluşlarında, üniversitelerde, siyaset arenasında, medyada, çokuluslu firmaların başında, uluslararası ilişkilere yön veren hükümetler üstü kuruluşlarda onlar, hep onlar, yani erkekler var. Üst düzey yöneticiler onlar, politikacılar onlar, kanaat önderleri onlar. Ve onlara göre bu son derece doğal. Çünkü -yine onlara göre- kadınlar aşırı duygusal, alıngan, kaprisli, eleştiriye tahammülü olmayan, bencil ve dar görüşlü yaratıklar.
Peki, o zaman -kadın milletinden farklı olan- bu, "çok yetenekli, soğukkanlı, vizyon sahibi, akıl küpü erkekler" tarafından yönetilen dünyanın daha yaşanılası bir dünya olması gerekmez miydi? Yağmur ormanlarının yok edilmesi, çocuk pornosu, beyaz kadın ticareti, uyuşturucu ticareti, organ ticareti, savaş planlarının hayata geçirilmesi, küresel ısınma, yolsuzluk, rüşvet ve daha nicelerinin sorumlusu kim? Dar görüşlü kadınlar mı, her alanda iktidar koltuğunda oturan ve bu koltuğunda oturan ve bu koltuğu kadınlara bırakmamak için elinden gelini yapan erkekler mi?
Bir gerçek var: Erkekler bu işi beceremiyor. Artık geleneksel iş-çalışma-hizmet dünyasındaki erkek egemenliğinin, yani çağdışı eril yönetim anlayışının sonuna geliniyor. Şimdi sıra kadınlarda. Şimdi sıra, "Dişil Yönetişim"de!
(Tanıtım bülteninden) |