Kitap Tanıtımı |
Aşka, işte başarısızlığa uğradığımızda, duygularımızın, emeklerimizin karşılığını hediye paketyinde gizlenmiş bir ihanet olarak aldığımızda; uğradığımız hayal kırıklığının yanı sıra güzel olduğunu zannederek, yetirdiğimiz onca zamanımızla baş başa olduğumuz kabus gibi demlerde; nutkumuz tutulur gibi olduğunda; yüreğimizin susmak bilmeyen sesini duyarız, gittiğimiz her yerde.
İnsanlar konuşur, kalabalık artar; fakat biz sadece yüreğimizin sesini duyarız, yüreğimizle bakarız her şeye. Dilimiz susar; hayatımız susar; yüreğimiz konuşur ve pencereler açılır önümüzde çeşit çeşit. Zaman kaç sorusuna cevap gelir içimizden: zaman yürek. Biz de deriz: "Konuş yüreğim, gün senin günün. Bu tören senin için, senin bu düğün..." |