Kitap Tanıtımı |
Gerek günlük dilde gerekse bilim dünyasında çok yaygın bir kullanımı olan anayasa, gazete sayfalarından açık oturumlara, bilimsel faaliyetlerden dar katılımlı toplantılara kadar geniş bir yelpazede dillere pelesenk olan bir kelime ve bir kavramdır. Yönetim şekli konusunda hâlâ tereddütlerin, kimi zaman taban tabana zıt görüşlerin varlığını sürdürdüğü Türkiye'de ve benzeri ülkelerde anayasanın sürekli tartışılması, bu özellikler göz önüne alınırsa, bir bakıma tabiidir. Yazar, bu çalışmasında anayasa'yı bir terim, genel anlamıyla bir kanun ve nihayet bir esas teşkilat olarak üç farklı açıdan ele almıştır. Birbirine sıkı bağlarla bağlı olduğu görülen bu üç boyut, kitabın bölümlerini oluşturmaktadır.
En çok bilinen Batı dillerinin yanı sıra Yunanca ve Farsçanın da aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede anayasanın etimolojik yönü, Çin düşüncesinin kavramsal katkısı, OsmanlI İmparatorluğu'nun 1876 öncesi anayasal yapısı gibi şimdiye kadar hiç çalışılmayan veya az çalışılan başlıklar, 1775 Amerikan Anayasası'ndan daha eski tarihli yazılı anayasalar, Latin Amerika'daki ulusüstü örgütlenmeler, 'Anayasal Kuram', farklı fikir akımlarına göre anayasa anlayışları, Spinoza'dan başka, Althusius, Suârez, Las Casas, Nietzsche ve daha pek çok düşünürün görüşleri temas edilen konular arasındadır. |