Kitap Tanıtımı |
Dil bilgisi ve anlam bilgisi çözümlemeleri, ancak birlikte yürütülebilen çalışmalardır. Bu çözümlemeler, dilin ses, biçim, söz dizimi, metin ve bağlam düzlemlerinden herhangi birinde yapılabilir.
Çözümlemesi yapılan dil birimleri, kendilerini bir bütün yapan parçalara ayrılarak, parçalar, her parçanın üzerinde var olan toplumsal uzlaşı, yani anlam yardımıyla, kendi başlarına birer birim olarak incelenir. Şüphesiz ki bu birimler, gösterge veya anlam değerleriyle vardır ve bu nedenle bir dil birimi üzerinde çözümleme yapmak, o birimi anlamlandırmak demektir. Bu yüzden de dil bilgisi çözümlemeleri, anlamlandırmayla, yani anlam çözümlemeleriyle yan yana yürütülür; çünkü dil bilgisinin yapısı ile anlamı, birlikte vardır, birlikte kurulur, dolayısıyla da birlikte çözümlenirler.
Dil bilgisi çözümlemelerinin ana amacı, yapıdan anlam çıkarmak, diğer bir deyişle iletişim sürecindeki sözü, söz dizimini, metni ve bağlamı anlamaktır. Bir söz, söz öbeği veya cümlenin anlamı, onun dil bilgisi yapısından çıkarılır. Bu nedenle, sözlük ve söz dizimi çözümlemeleri, biçim ve yapılardan anlam çıkarma temeline dayanır.
Birçok söz dizimi ögesinden, yani alt metinden oluşan metnin anlamı ise, bağlamdan sağlanır; çünkü bir metin ne kadar genişletilirse genişletilsin, söylenmemişlerle, yani boşluklarla doludur. Bu boşlukları, gönderici ve alıcının da dahil olduğu iletişimin gerçekleşme şartları, yani bağlam doldurur. Bu yüzden de metin-bağlam çözümlemesi, anlamdan anlam çıkarma temeline dayandığı için karmaşıktır. Metin ögeleri ile anlam ögelerinin ilişkisi de bu noktada bağlamına bağlıdır; çünkü burada, metin ögeleri kadar, iletişimin gerçekleştiği veya metnin üretildiği bağlamın dil dışı ögeleri de işin içindedir.
Böylece, cümle, en büyük dilbilgisel yapı; iletişimin gerçekleştiği veya metnin üretildiği bağlam ise, en büyük anlamsal yapı olarak karşımıza çıkar. |