Kitap Tanıtımı |
Atlar hazır bekliyordu... Kimse konuşmuyordu. Kimsenin dili yoktu; herkes lal olmuştu. Gözlerini saklamaktı tek kaçarı herkesin. Dicle mi ağlıyordu, onlar mı? Onlardan mı çıkıyordu bu çağlayanların sesi, Dicle'den mi? Dicle konuşuyordu, onlar susuyordu... Dicle bilir, o söyler...
Dicle hep tanıdık değil miydi acılara, sevdalara, vurgunlara? Boşuna mı olmuştu Dicle'nin bunca kıvrımları? Dümdüz akarken içe dönüşleri, çağlayanlar oluşturması? Şimdi de o konuşsun, o söylesin... Desin ki; Gitme! Gitme! Gitmeeeee! |