Kitap Tanıtımı |
Açlık grevi döneminde onlarca yazar ve siyasetçi açlık grevi ve devletin yaklaşımı hakkında binlerce tespit ve analiz yapıyordu. Oysaki savaşın birebir özneleri olan ve konunun bir muhatabı olarak "sömürgeci" olarak niteledikleri bir devletin mahkemelerinde savunma yapmak durumunda bırakılmış ve onlarca yıl ceza almış bireylerin Kürt realitesine dönük eleştiri ve yorumlamalannın dikkate değer ve hakkaniyete daha bir yakın olacağı kanısındayım.
Yine Kürt meselesinde Kürtlerden daha çok söz sahibi olmaya çabalayanlar, Kürt realitesini yeterince idrak etmeyip sömürgeci kibriyle araştırma kitapları yazanlara kadar yüzlerce nasihat ve akıl ile dolu acı bir tablo da karşımızda durmaktadır, çünkü sömürgeciler sömürge olmanın kibri ile tarihi yorumlar ve öylece bilinmesini ister. Maalesef cezaevlerine gidip tutsaklarla birebir ve yüz yüze söyleşi gerçekleştirecek imkan olmadığından mektup aracılığıyla sorulanmı gönderebildim. Bir sözlü tarih araştırması olarak düşündüğüm çalışmanın önünde böyle bir engelle karşılaştım. Gönderdiğim sorulara tutsaklar kendi el yazılan ile cevap verdiler. Mektup bir mahpus için özel bir platformdur aynı zamanda. |