Kitap Tanıtımı |
D vitamini, ana görevi kalsiyum ve fosfor dengesini düzenleyerek kemik homeostazını sağlayan temel hormon olarak kabul edilmektedir. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalarda hemen hemen tüm dokuların fonksiyonlarında etkili olduğu ve böylece organizmanın homeostazisinde önemli rol oynadığı gösterilmiştir. Bu dokulardan en önemlisi ‘deri’dir. D vitamini sentezinin %90-95`i güneş ışınlarının etkisi ile deride yapılır. Deri, biyolojik olarak aktif D vitamini sentezi için tek hedef dokudur. Derideki tüm hücreler (keratinositler, fibroblastlar ve sebositler gibi) D vitaminini lokal olarak aktive etme yeteneğine sahiptir. Keratinositler, kıl folikülleri ve sebase glandlarda ayrıca D vitamini reseptörleri bulunur. Sonuç olarak proliferasyonun engellenmesi, diferansiyasyonun düzenlenmesi, immün yanıtın regülasyonu, kıl folikül siklusu, sebase bez ve ter bezi çalışma düzeni gibi derinin birçok fonksiyonu D vitamininden etkilenmektedir.Son yıllarda D vitamininin hem deri sağlığı ve hem de deri hastalıklarındaki önemi üzerinde artan sayıda yayın yapılmaktadır. Yayınlarda deri hastalıklarındaki D vitamini serum seviyesi, D vitamini reseptörü geni polimorfizmi, D vitamini sistemik ve topikal tedavi sonuçları veya tedavide kullanılan fototerapi ile D vitamini ilişkisi gibi konularda araştırma sonuçları yer almaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |