Kitap Tanıtımı |
Tek başınıza ıssız bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu? Bir cep telefonu? Dizüstü bilgisayar? Benim daha iyi bir fikrim var. Heyecan verici, eğlenceli ve sürükleyici bir şeyler olmalı yanınızda... Mesela capcanlı resimleriyle size yalnızlığınızı unutturmalı, ağlamaya yüz tutmuşken esprileriyle sizi güldürmeli, bir de tüm bu eğlencenin üstüne verdiği bilgilerle size rehberlik etmeli... Hem şarjı da hiç bitmemeli... Mürekkep kokusu yosun kokusuyla birleşmeli ortam şenlenmeli... İşte dünyanın en ıssız adası Tristan da Cunha'dayken yanınıza almanız gereken üç şeyden kesinlikle biri... Öyle ya!.. "Derin Okyanus"ların kocaman dalgaları arasında yepyeni bir dünya ile baş başa kalmışken ancak böyle bir rehber seni tehlikelerden kurtarabilir. Saatler geçip hava karardığında üstelik karnın muhteşem orkestrasıyla zil çalmaya başladığında bir kirpi balığını asla avlamaman gerektiğini nasıl bilebilirsin? Peki, sen köpek balıklarının keskin dişlerine yem olmaktan korkarken asıl tehlikenin bir kutu denizanasının zehirli dokunaçları arasında olabileceğini?.. Ufuklara el sallayışın boşuna dostum... Titanik çoktan tarih oldu! Seni ancak insaflı bir korsan gemisi çekip buralardan kurtarabilir. İyisi mi sen, o gelene kadar bu kitabı başucundan ayırma. Ruhun maceradan maceraya daldıkça "Derin Okyanuslar" her zaman sana en iyi pusula! Kim, başına ne geleceğini bilebilmiş ki? |