Kitap Tanıtımı |
Canavardan yayılan güçlü ışık gözlerimizi kamaştırıyordu. Korkunç silah canavara isabet etmişti. Fakat, hayvanın vücuduna saplanmamış, sekerek denize düşmüştü. Bu sırada çıkan ses ise, hepimizi hayret içinde bırakmıştı. Bu ses madeni bir sesti.
Birdenbire ışık demeti kayboluverdi. Birkaç saniye sonra da, kulakları sağır eden bir gürültüyle bir su sütununu havaya fırlattı. Birkaç ton ağırlığındaki sular güverteyi kaplamış, bir yandan öteki yana atmıştı. Neye uğradığımızı bile anlayamamıştık. Herhangi bir yere tutunmaya fırsat bulamamış, denize fırlamıştım.
Düşmenin etkisiyle sersemlemiştim. İlk hızla yedi metre kadar derine gitmiş, birkaç ayak darbesiyle tekrar suyun üstüne çıkabilmiştim.
Bilinçsiz kulaçlar atarak gemiye doğru yüzmeye çalışırken, bütün gücümle "İmdat! İmdat!? diye bağırdım. |