Kitap Tanıtımı |
İkimiz de aynı yaştaydık ama benim hâlâ denizkızının yok olma ihtimalini idrak edemediğim zamanlarımdı. Çocuk da olsak yaşantımızda olup bitenlere atfettiğimiz değerler vardı. Suna’nınkilerle benimkilerin birebir denk düşmemesi olağandı. İnsan doğal olarak daha on ikisinde bu kanıya vâkıf olamıyordu. Bu sebeple Suna’nın bana inanmayışına kızıyordum. Onun masal dediği, “Yine rüya görmüşsün,” diyerek geçiştirdiği, var ya da yok olmasının hayatında özel bir etki yaratmadığı denizkızı, annemle babamdan bana kalandı. Üstelik onlar tek bir söz bile söylemeden arkalarında bırakmışken beni; denizkızı, döneceğinin sözünü verip gitmişti ve hiçbir mantık bunun aksini ispatlayamazdı. Çünkü bir çocuk neye inanıyorsa gerçek oydu. Ece Eskiköy, Suna ve Derin’in çocukluk yıllarından başlayan hikâyelerinin arka planında; ruhlarda iz bırakan anıların girdabında evrimleşen dostluklara, hayal kırıklıklarına, aşklara yer veriyor. Şiirsel dili ve akılda kalan betimlemeleriyle okurunun kalbine ulaşmayı ise zahmetsizce başarıyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |