Kitap Tanıtımı |
Denizler, geniş kapasiteli ulaştırma imkânları, sunduğu sayısız besin ve doğal kaynakların yanında alternatif enerji kaynakları ile de insanlığın ortak ve vazgeçilmez hayat alanını ve ekonomik mücadele zeminini oluşturmaktadır. Dünya yüzeyinin %71'i, bir başka deyişle karaların yaklaşık 2,5 katı denizler ile kaplıdır. 2000'li yılların başlarından itibaren dünyada dolaşımdaki malların yaklaşık %85i, petrolün ise %90'ından fazlası deniz yoluyla taşınmaktadır. Dünya ticaret merkezlerinin büyük bir bölümünün sahillerde kurulmuş olduğu, dünya nüfusunun yaklaşık %75inin ise sahiller ile sahile yakın bölgelerde yaşadığı bilinmektedir. Denizlerin bu büyük öneminden hareketle bu kitapta;
* Osmanlıdan günümüze Türkiye'nin denizci devlet olamamasının nedenleri,
* Tarihsel gelişimi içinde denizcilik açısından İngiltere, ABD, Rusya, Çin, Almanya, Yunanistan, İspanya ve Japonya gibi denizci ülkelerin durumu,
* Türkiyedeki denizcilik ekonomisi, politikaları ve eğitimi ile denizcilik alanındaki kurumsal yapı,
* Türkiyenin ilgi sahası ve özellikle Doğu Akdenizde meydana gelen deniz yetki alanları mücadelesi,
* Avrupa Birliği denizcilik politikalarının Türkiye'nin denizlerdeki hak ve çıkarlarına etkisi,
* Türk ulusuna denizciliğin tanıtılması, sevdirilmesi ve denizcilik bilinci ve kültürünün yerleştirilmesi için yapılması gerekenler,
* Türk Denizciliğinin gelişmesine katkı sağlayabilecek özgün öneriler ortaya konulmuş ve denizciliği millî bir ülkü olarak algılayanların istifadesine sunulmuştur. |