Kitap Tanıtımı |
"Kimlik için esas mesele, benliğini belirsizliğini çözmektir. Modernite kimlik krizi deniler şey, tam da bu noktada benliğin kaybına işaret eder. Kimliğin söylemi, Weber`in demir kafesinden, Gellner`in plastik kafesine yerleştirilen insanlığa dairdir ve kimlik sorunu kesinlikle moderndir ve modernite de benliğin söylemine bağlıdır. "Kim olduğumuzu" tesis etme, "kendi kimliklerimizi" ve "ötekilerini tanıma" ve bunları sürdürebilme basit şeyler değildir. Benliğin kimliğini tesis etme ve tanıma, mücadele ve güçlüklere mâliktir. Mücadele, kültürel biçimlenme olmadan verilemez. Çünkü, modern kimliklerin tesis edilmesinde, kültür başta rolü oynar ve modern çağın kimlikleri, hangi yönden bakılırsa bakılsın, kültürel söylemlerle yapılanır. Kültürel olarak bakıldığında bugün Batıda kimlik, marjinallik üzerinedir. Eşcinseller, feministler, Afrikalı-Amerikalılar, cemaatlar, göçmen gruplar... Bu tür marjinaller, özgürlük veya hak istemekten ziyade, kültürel olarak tanınma arzusu içindedirler. Mesela, eşcinseller evliliklerinin meşriyet kazanmasını, feministler, kadın tecrübesine göre yeni bir söylem düzeninin inşasına, cemaatlar, kendi kültürel ortamlarına sahip bakılmasını istemektedirler. Kültürel kimlik, birincil olarak özdeşleşmeye dayanır. Kültür içinde bireyin, kendini daha fazla güven içinde hissetmesi için özdeşleşme çok önemlidir. |