Kitap Tanıtımı |
Anthropos'un yaratıcı birer etkinliği olarak felsefe ve edebiyat, Deleuze'ün düşüncesinde, oluşla yani bir güç olarak yaşamla etkileşim kurmaktır; kaosa dalmak, bir kaçış çizgisi çekmek, oluşu ve oluşta açığa çıkan farkı dile getirmektir. Felsefe ve edebiyat tam da bu noktada birleşir. Ancak Deleuze, felsefe ve edebiyatı birbirine indirgeme çabalarına ısrarla karşı çıkar ve her birini kendine has tarzı ve işleviyle tanımlar. O halde bu iki yaratıcı etkinlik arasındaki ilişki nasıl bir ilişkidir? Felsefe ve edebiyatı birleştiren ve ayıran çizgi nedir? Onların yaşamla ilişkisi nasıl bir ilişkidir? Hepsinden önemlisi felsefe ve edebiyat nedir? Neyi amaçlamaktadır? Bu çalışma bu ve benzeri soruların izinde, Deleuze'ün Antik felsefe, Nietzsche, Spinoza ve Hume okumalarına, çağdaş bilimsel gelişmelerden çıkardığı felsefi sonuçlara ve nihayet Kafka, Proust ve Melville gibi yazarlar üzerine analizlerine odaklanıyor. Deleuze'ün yaşam, edebiyat ve felsefe arasında kurduğu ilişkiyi, onun içkinlik kavramıyla ve bu kavramın bileşenleriyle bağlantısında anlamayı ve örneklendirmeyi amaçlıyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |