Kitap Tanıtımı |
"Genç" kelimesinin mana itibariyle hazine olduğunu öğrendiğimizde, içimizde buruk ama umut bir heyecan sağanağı oluştu.
Buruk hal; her geçen zaman bu hazinenin azaltılmaya çalışıldığı ve elden gelenlerin, gelmesi gerekenlerin sınırlı düzeyin de altında olduğu. Çünkü tarih boyunca ne çektiyse gençler çekti, yaşadı. Acıyı da mutluluğu da hüznü de huzuru da
Umut hal; böyle derin bir mana var iken karşımızda, biz var olan hazineyi tüketmektense, geçmişteki değeri tartışılmaz örneklerden neden faydalanmayalımdı? Hak ve hakikat kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Rasûlullah Efendimiz gibi bir rehber ve kaynak var iken... Öyleyse bize düşen değer olana değer katmaktı. Değer denilen şey, meşgalenle artan azalan bir hal değil miydi zaten? Biz de kalite ve değerimizi arttırmak adına Vakf-ı Ömür mukabilinden "Gençlik" dedik. Çünkü gelecek geçmişten gelir. İbret alınırsa hayır bir tekerrür; es geçilirse şer, kaçınılmaz son.
"Bir Değirmendir Bu Dünya" diyor Üstâd Zarifoğlu. Bizim de hayat rol/modellerimizdendir kendisi. Daha nice değeri tartışılmaz değerler gibi.
Ve bu sebeple dünya bir değirmense, bizim sözümüz de, sesimiz de "Değirmen İçinde Bir Başak Tanesi" olsa gerek. Duası dahi bize yeter
.
Ey Genç; Dert sana nutuk değil ama sen dert, sen derman, sen cennete bilet... Yolun açık olsun. Başlangıçların "Bismillah" ile olsun.
Oku, şayet sana hisli bir yürek lazımsa.
Oku, zîra onu yazdım, iki söz yazdımsa... |