Kitap Tanıtımı |
PEMBE PİJAMALI SİLGİ - DEĞERLİ MASALLAR SERİSİ 1
Siz hiç pembe pijamalı bir silgi gördünüz mü? Öyle sıradan bir silgi değil bizimki Hem kalem hem de silgi. Tatlı mı tatlı, neşeli mi neşeli. Başka hiçbir silgiye benzemiyor. Hopluyor, zıplıyor, taklalar atıyor. Silgimizin bir özelliği daha var: Sinir bozucu yazıları, çirkin resimleri siliyor; yerlerine güzel yazılar yazıyor, sevimli resimler çiziyor. Bu afacan silgi bakalım neler yaşamış?
GAZOZ KAPAĞIYLA MAÇ -DEĞERLİ MASALLAR SERİSİ 2
Güzel mi güzel bir gazoz kapağı vardı. İç tarafı boyalı, kenarları fırfırlı ve nakışlarla süslüydü. Üzerinde futbol topu resmi vardı. Sadece resimde kalsa iyi Bu gazoz kapağı kendini futbol topu sanıyordu. Zaten başına ne geldiyse bir türlü gazoz kapağı olduğunu kabullenememekten geldi.
KOCA GÖBEKLİ KARPUZ - DEĞERLİ MASALLAR SERİSİ 3
Emrelerin bahçesinde koca göbekli bir karpuz varmış. Her geçen gün daha da büyüyen karpuzun en büyük hedefi mutfaktaki yerini almakmış. Sabahtan akşama, akşamdan da sabaha kadar yatan karpuzun canı çok sıkılıyormuş. Hareketsizlikten devamlı kilo almış. Bir gün Emrenin babası çıkagelmiş. Bakalım koca göbekli karpuz muradına erebilmiş mi?
TRAFİK IŞIKLARI - DEĞERLİ MASALLAR SERİSİ 4
Bir gün kavşaktaki trafik ışıklarını dinledim. Onlarla biraz sohbet ettim. Kısacık notlar aldım. Onların ne kadar iyi kalpli ışıklar olduğunu bir kez daha anladım. Aldığım bazı notları sizinle paylaşmak istiyorum. Meğer trafik ışıklarının ne kadar çok derdi varmış. Şu an kırmızı yanıyor, onun için anlatamam. Yeşilin yanmasını beklemelisiniz. Ya da siz en iyisi kitabı okuyun!
KENDİNDEN ŞAPIRDAYAN FİNCAN - DEĞERLİ MASALLAR SERİSİ 5
Bir varmış, bir yokmuş. Sayısız tabak, kaşık, çanak, çömlek içinde oldukça süslü bir fincan varmış. Görünüşe bakılınca bu fincanın diğerlerinden farklı bir yanı yokmuş. Ancak ilginç bir özelliği varmış. Ne zaman onunla kahve içilse forrrt diye bir ses çıkarır, ardından da şapur şupur edermiş. Günlerden bir gün fincanın huysuzluğu tutmuş...
MEVSİMLER ARASI GÜZELLİK YARIŞMASI - DEĞERLİ MASALLAR SERİSİ 6
Bir varmış iki yokmuş. Bir yılda üç yüz altmış beş gün, on iki ay, dört mevsim varmış. Günler haftaların içinde, haftalar ayların içinde, aylar mevsimlerin içinde büyüyüp giderken dört mevsim bir araya gelmiş. Havadan sudan, Güneşten Aydan, yıldızlardan böceklerden konuşmuşlar. Söz dönmüş dolaşmış mevsimlerin güzelliğine gelmiş. Acaba yılın en güzel mevsimi hangisiymiş? |