Kitap Tanıtımı |
“İçeriye giren Dansöz kesilmeyen alkış, tezahürat nedeniyle ikinci kez girdi; coşku tavana vurmuştu. Ortadoğu müziği eşliğinde dans etti. Çölün sıcaklığını yaşattı, bedevilerin çadırlarına girdi. Alaaddin’in sihirli lambasından süzülerek çadır duvarlarına gölgeler oluşturdu; masal ve düşler, imgeler ülkesine kaçmak için Arap atlarına bindi, ardında atlılar. Yüreğinde güvercin çırpınışlarını, bedevilerin savaş çığlıklarını ve atlarının nal seslerini duyurdu.” “Nevin, kadının terli omuzlarından tutup sarstı, “Deli misin, bugün hava kötü diyorum sen ne diyorsun? Bugünkü dansını âşık gözler anlar, açlar değil. Bir parça et koparmak için saldıran kurtlar gibiler; doymayacaklar bunlar, bırak ortalığı kırıp geçirsinler, korkarım seni kırıp geçirecekler.” Hem sinirden hem gelen seslerden sesini duyurmak için bağırıyordu.” Bazen bir kocanın, bazen bir babanın, bazen tüm toplumun yasakladığı ağıtları içinde saklayan insanlar belki de daima kadınlardır. (YA)SAKLI AĞITLAR’ın bu kitabında önce acımasız erkek dünyasının içinde duygularını kilitlemek zorunda kalan, kadınlıkları yok edilen kadınları, susmak zorunda kalanları eliniz yüreğinizde okuyacaksınız. Bir kadının var olamama hikâyesinin gerisinde, derin devletin yansımalarını da fark edeceğiniz “Dansöz” ile ağlarken “Bir Vukuat Çıkacak” hikâyesi ile hem güldüren hem düşündüren bir olayın nasıl köyün darbımeseli hâline geldiğine tanıklık edeceksiniz. (Tanıtım Bülteninden) ) |