Kitap Tanıtımı |
Herkesin canından can kopan yerleri olmuştur illa ki içinde. Kiminde ya buğulu gözler ya bir çift söz ya da bir şiir bir türkü... Kiminde üç heceli el-ve-da sözcüğü... Kiminde ya bir mendil ya da hatıradır rıhtımlar. Şimdilerde yanlış limanlarda bekler olduk nedense. Kimi bekleyeceğimizi kime el sallayacağımızı şaşırıp değmez yere rıhtımları da yaktık gemileri de. Ardından gözyaşımızı sel ettiğimiz ölülerimize bile Fatiha’yı esirger olduk. Bizi Allah'a ısmarlayıp gidenleri güle güle deyip olduğu yerde unuttuk. Yâr diye yandıklarımızı aynı yastıkta gurbete uğurladık. Ya sırma saçlı ya badem gözlüymüş gibi sevdik gidince. Hülasa; 'Veda rıhtımlarını vuslat mezarı yaptık.' Oysa her veda bir buluşma, her ayrılık bir kavuşmadır ümit edebilene. Bu amaçla; tüm kıymet bilen vefalı gönüllere selam olsun! Rıhtımları vuslat bahçesine çevirenlere, İster giden olsun ister kalan, ardında hoş sada bırakanlara, İnsanlık ruhunu yaşayan ve yaşatan tüm gönül dostlarına selam olsun! Güzelliklerde buluşabilmek dileğiyle… (Tanıtım Bülteninden) ) |