Kitap Tanıtımı |
Doğduğumda henüz Cumhuriyet kurulmamıştı. Bu açıdan 'Cumhuriyetle Büyüdüm' diyebilirim.
Çocukluğum ve ilkokul yıllarım Harf Devrimi, Tevhid-i Tedrisat, Medeni Kanun vb. devrimlerin uygulanmaya başladığı yıllardı. Ortaokul ve lise yıllarımı Robert Kolejde geçirdim. Yahudi asıllı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak İkinci Dünya Savaşı günlerini yaşadım. Değişen İstanbul ve Türkiye'yi gözlemledim. Kolejde Tarih Hocamız Cami Baykurt'un kişiliğimin gelişiminde emekleri çoktur. Sol fikirlere bu dönemde inanmaya başladım. Üniversiteye başladığımda 'artık bir şeyler yapmak gerekir' anlayışıyla Şefik Hüsnü'nün kurduğu yasal TSEKP'e (Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi) yakınlığını bildiğim İstanbul Yüksek Tahsil Gençlik Derneğini arkadaşlarımla birlikte kurduk. Hür Gençlik gazetesini yayınladık. Ardından gözaltılar, tutuklamalar geldi.
Bir aracı vasıtasıyla Bursa Cezaevinde yatan Nâzım Hikmet ve arkadaşlarının dokuduğu kumaşlar, bana geldi. Büyük bir heyecan ve şevkle bu kumaşları satarak gelirinin Nâzım'a ulaşmasını sağladım.
Türkiye İşçi Partisi kuruldu. Mehmet Ali Aybar'ın teşvikiyle partiye katıldım. Yaşamımın en güzel günlerini Partide geçirdim. 15 sosyalist milletvekilini TBMM'ye yolladık. Yeni arkadaşlar dostlar yoldaşlar edindim.
Birleşmiş Milletlere bağlı FAO ( Uluslar arası Gıda Örgütü) projeleri için Afrika'ya gittim. Kara Afrika'nın makûs tarihini değiştirme uğruna yürütülen ulusal bağımsızlık mücadelelerine tanıklık ettim. Elimden geldiği kadar Mozambik'te sosyalist kuruculuk çalışmalarına katıldım. Birçok Afrika ülkesini gezdim.
Emekli olup Türkiye'ye döndüğümde Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı yeni kurulmuştu. O dönemden bugüne halen bu Vakıfta gönüllü olarak büyük bir kıvançla çalışmaktayım.
-Moris Gabbay- |