Kitap Tanıtımı |
Çağdaş Fransız felsefesinin en çarpıcı yazarlarından biri olan Baudrillard Cool Anılar'da, 19801990 yılları arasında kendisi için tuttuğu notları okurla paylaşarak hayatı algılamanın, onu parmaklarının ucunda hissetme çabasıyla mümkün olabildiğini ortaya koyuyor. Daha önce, Amerika, Kötülüğün Şeffaflığı, Kusursuz Cinayet ve Tüketim Toplumu adlı kitaplarını yayımladığımız Jean Baudrillard, bu kitabıyla inançlarına yapışık yaşayanları sorgulayıp didiklerken, kendilerini yok sayarak başkalarına yer açabilenleri yüceltiyor.
Yoğun, zehir gibi gözlemleriyle tarihin hiç alışılmadık bir yorumunu sunuyor. Bütün toplumsal, siyah yapıların yanı sıra entelektüelliği de mahkûm ediyor. Doğanın, bütün ritüelleriyle ölümü kusursuzluk mertebesine yükselttiğine; düşüncenin ise paradokslar zincirinden ibaret olduğuna inanıyor. Kavramlara takılıp kalan ve hayatın ötesine savrulan felsefeleri eleştiriyor. Hayatın bütün anlarını dolu dolu algılamak istiyor ve bunu yaparken seçkinliğe taviz vermiyor.
Baudrillard'a göre dünyamız kendi gerçeklerini var etmek için yokoluşa sürükleniyor; onu ilgilendiren de işte bu yokoluşun öyküsü. Ona göre yazmak, kendini ifade etmenin bir biçimi değil yokluğa yönelik bir tutku; çünkü yazı dili değiştiriyor, var ettiği anlamı da yok ediyor. Elimizde kalan tek hayati yoğunluğun baştan çıkarma olduğuna inanıyor Baudrillard. Güzelliğiyle onu şaşırtan kadın karşısında hayranlık duyuyor; kaybettiğinde derin bir yara alacağını bile bile...
Baudrillard'ın Cool Anılar'ı, son demlerini yaşayan uygarlığımızın son yirmi yılına dair yalın ve görkemli bir tanıklık, bir ayna. Bizleri, bütün duyularımızla çevremizde olup biten her şeyi algılamaya çağırıyor sanki. Hayatı parmaklarının ucunda hissetmek isteyenler için... |