Kitap Tanıtımı |
Günümüz toplumları, farklı kültürel grupların birbirleriyle bazen barış içinde, bazen de çatışmaların gölgesinde birarada yaşamalarına sahne oluyor. Bu kitap, bugün dünyanın hemen her yerinde, ilkelinden gelişmişine pek çok siyasal toplumda, yakın zamanlarda yaşamış ve halen yaşamakta olan kültürel çatışmaların ortaya çıkardığı toplumsal sorunları, birer sosyal adalet sorunu olarak algılamak gerektiği varsayımından hareketle, sorunlara sosyal barış ve siyasal birliktelikleri tehdit etmeyecek bir çözüm bulunabilir mi? temel sorusunu çözümlemeye çalışmaktadır.
Kitapta, kültürel çoğulculuk gerçeği ve bu anlamda çoğulcu toplumlara özgü adalet sorunları realist bir bakışla belirlenmekte, sonrasında ise bu sorunların ortaya çıkmasına yol açan, en azından bunu engelleyemeyen geleneksel siyaset teorileri ve uygulamaları dışında normatif bir çözüm arayışına yönelinmektedir. Son tahlilde, bu tür bir çözümün farklı yaşam tarzları, farklı dünya görüşleri ve bunların adalet talepleri arasında herhangi birini yüceltmeyen ya da dışlamayan nötr bir adalet anlayışına ulaşmakla mümkün olabileceği düşüncesiyle, bu nitelikte, çoğulcu bir adalet anlayışının teorik temelleri çizilmektedir.
(Arka Kapak) |