Kitap Tanıtımı |
`Tarihe bakışım?... Ancak tarihtir ki, yeniden yeniden yazılabilir. Şimdi 1982` deyiz, değil mi? Oysa, 1839` ları da iliklerimize dek yaşıyoruz (kimilerine göre, devlet toplum ikiliğinin başlangıcı 1908` miş yakın çevreme bakınca, Anadolu Ortaçağı`ndayız gibime geliyor). Sayıya gelmez çok boyutlu var tarihin; yatay ve dikey ve bir dolu değişik düzlemler, bileşkeler ve ortalamalar. (...) Tarih - şiir ilişkisine gelince; daha şiir - tarih ilişkisi aşamasındayız. Düşünüyorum: İlkin ve hemen aklıma Yahya Kemal geliyor. Daha önce, Osmanlılar` da tarihe böylesine düşkün bir şair yoktur. (Doğallıkla, bir çeşit `kızgınlık` adına herhangi `bir tarih kitabı` derleyen şairlere bir şey demeyeceğim, demiyorum. Meyhanede onlara `sen tarihten ne anlarsın!` denmiştir gibi, eve gidince ` bir tarih kitabı yazmışlardır.) (...) Geçmişte, Anadolu Ortaçağı`nda bir tek Yunus Emre var, o da `derviş` olduğu için ister istemez tarihe geçmiştir. (...) Sonra, 1951`e dek, Nazım Hikmet var... Aradan yıllar geçmiştir, 1970 - 1975, Oktay Rifat girmiş ve `nedense` çıkmış tarihten...``(1982) |