Kitap Tanıtımı |
Bir gün karanlık, öte alemlerden, kar gibi dökülen kristal prizmalar içinde size yabancı, aykırı öyküler anlatan bir masal kadınının imgelerini görmeye başlarsanız o vakit Gülseli İnal Atlası'nın ilk şifrelerini çözdüğünüzü düşünebilirsiniz. O vakit gördükleriniz karşısında boğulduğunuz duygulardan dolayı çıplak ayaklarınızla koşmaya başlayacaksınız her yanı çivili bir yatak haline gelmiş yerküre üzerinde vargücünüzle. Ayaklarınıza saplanan çivilerin verdiği acıları duyumsamaksızın çığlıklarınız yankılanacak dünya üzerinde ve onlar birer şiir adı alacak. Kaynar damlalar cehennem alevi olup akacak gözyaşlarınız yerine. Siz bile şaşacaksınız gözlerinizin becerilerine. O vakit sarsacak bir el omzunuzu sizi kendinize getirmek istercesine: "Gülseli İnal Evreni'ne hoşgeldiniz." diyecek. Acılarınızı dudaklarınızda taşıyın; her an fısıldamak için. Kalbinizi iki elinizle sıkıca tutun lavlara düşmesin diye. Ruhsal erişkinlik günlerinize lanet edin; kavramadan önce dünyayı herşey daha katlanılırdı diye. |