Kitap Tanıtımı |
Cinsel suçlar son yıllarda ülkemizde, büyük artış göstermektedir. Türkiye'de, 2002-2010 yılları arasında ırza geçme ve çocuklara cinsel taciz suçları yüzde 125 oranında artmıştır. Cinsel saldırı ve çocuk istismarı suçları ile ilgili olarak, 2002 yılında 16 bin 043 sanık hakkında dava açılmışken, bu sayı 2007 yılı sonu itibariyle 19 bin 162'ye ulaşmış ve 2010 yılı sonu itibariyle de 35 bin 760 olmuştur.
Bu sayısal artışı göz önüne alan yasa koyucu, cinsel suçlara ilişkin yaptırımları eylemin ağırlığına göre artırmıştır. 5237 sayılı ceza yasamızda cinsel suçlar olarak ifade ettiğimiz ve yasal düzenlemenin bölüm başlığında -Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar- olarak ifade edilen bu suçlar, 102 ve 105 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu çalışmada ayrıca konu ile bağlantısı açısından 109. maddesinde ifade edilen cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu da ele alınmıştır.
Cinsel özgürlük, kişisel özgürlüğün bir parçasıdır; Bu bağlamda, insanın örf ve adet veya hukukun çizdiği sınırlar içerisinde ve cinsel ilişkileri çerçevesinde kendi bedenini dilediği biçimde kullanabilmesi hakkı olarak cinsel özgürlüğü tanımlamak mümkündür. Kişi özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olan cinsel özgürlük de, bir başkasının özgürlüğüne zarar verecek biçimde kullanılamaz. Bu özgürlüğü hukuki güvenceye kavuşturmak adına yasa koyucu bir başkasının cinsel özgürlüğüne müdahale niteliği taşıyan bu tip eylemleri cezalandırma yoluna gitmiştir.
Cinsel suçlar, ceza yargılamasının en zor konularından biridir. Gerek yargılama özellikleri ve gerekse delilleri değerlendirme ölçütleri ile cinsel suçlar, diğer suçlardan farklılık göstermektedir. Bu kitapta cinsel suçlar, genel hükümler, yargılama kavramları, yargılama özellikleri ve Yargıtay'ın delilleri değerlendirme ölçütleri ışığında açıklanmaya çalışılmıştır. |