Kitap Tanıtımı |
Paranoyak bir hikayeyle karşı karşıyayız, her sayfada biraz daha çetrefilleşen ilişkilerin, olayın gelip dayandığı nokta iktidar... Hem değişimin kendisi, hem de iktidarın niteliği her geçen gün biraz daha felaket bir hal almakta.
Çin Treni, bu değişimin belirlediği daha doğrusu biçimlendirdiği karakterlerin etrafında dönen hikayesiyle gözümüzün önünde dönen dolaplara "polisiye" bir değinim; aynı zamanda bir paranoya.
Her paranoyanın maddi bir zemini var, ancak paranoya gerçeğe dönüştüğünde çevresinde her şeyin varlığını yeniden sorgulamamız gerekiyor; Cin Treni, ne hayali bir kurgunun ürünü ne de saf bir paranoya...
Cin Treni`ni okuyup bir köşeye kaldırdığınızda başka bir okuma süresi devreye giriyor; bu süreç okurun paranoyalarıyla tamamlanabilir ancak. |